Bu Coğrafyada İnternet'i Yaymak İçin Kablosuz Teknolojilerin Önemi Büyük: 3. Nesil ve WiMAX'de Geç Kalmak Büyük Hata
Silah altına alınmadan önce, sitenin sürekli ziyaretçilerinin tahmin etmiş olabileceği üzere bir tatile çıktım. Daha önce görmediğim Doğu Karadeniz'den etkilenmemek elde değil, kültür turizmi yapmayanlara ülkemizin güzelliklerinden daha fazla mahrum kalmamalarını öneririm.
Tabii güncemizin genel içeriğine uygun olarak burada yine bilişimle ilgili izlenimlerimi aktarmaya öncelik vereceğim. Doğu Karadeniz gibi ülkemizin en zorlu coğrafyalarından birinde kaldığım günler boyunca İnternet bağlantısını halka yaymak için çok daha fazla çalışmamız gerektiğini gördüm. İlk olarak bilgisayar sahibiyet oranları ve İnternet kafelerin önemi akla geliyor. İnternet kafeleri zorda bırakan düzenlemeler yapıyoruz, bilgisayar oranını arttırmak içinse yeterli çabamız yok. Devlet, ücretini ürünü alanların ödeyeceği ihalelere çıkıyor ama yeterli indirimi alamıyor, örneğin bu sayfalarda sık sık yorumladığım "öğretmenlere bilgisayar" kampanyasındaki gibi. Son olarak "ilk bilgisayarım" girişiminde, Microsoft, Intel ve Türk Telekom'un çalışması sonucu ucuz bir bilgisayar çıkmayacağı korkusunu taşıyorum. Benzer şekilde, Fransız hükümeti günde 1 Avro (ya da 2 YTL) karşılığı bilgisayar ve İnternet bağlantısı sağlayacak bir girişimde bulunacağını açıkladı, sonuçları bizim "ilk bilgisayarım" kampanyasıyla karşılaştırmanızı öneririm. Öte yandan 100 dolara laptop gibi projelere de ilgimiz yok.
Pek çok ülkeye göre coğrafi olarak daha şanslıyız ama yine de dağlık, engebeli bölgelerimiz hiç de az değil. İşte bu bölgelerde yaşayanların teknolojinin nimetlerinden geri kalmaması, sayısal bölünme yaşanmaması için kablosuz teknolojiler büyük önem taşıyor. WiMAX ile çok geniş alanlara havadan İnternet erişimi sağlamak kablo döşeyemediğimiz ya da kalitesiz altyapısı olan bölgeler için belki de yakın gelecekteki tek çözüm.
Şu anda ise elimizde GPRS gibi cep telefonu, vb. cihazlar üzerinden bağlantı kurma olanakları var. Fakat tüm ayarlarını bizzat test ettiğim İstanbul'da rahatlıkla İnternet'e GPRS üzerinden çıkan dizüstü bilgisayar ile Türkiye'nin en yakın tatil beldelerinden birine giden yakınım ise günlerdir ızdırap çekiyor. Ceptel operatörü ile temaslarım sonrası teknik elemanları da baz istasyonu kapasite sorununu kabul ettiler. Mevcut durumumuz düşündürücü, İnternet dünyasında yaşarken Türk halkı ya bağlanamıyor ya yüksek ücret ödüyor. Ceptel, GRPS konusuna dönersek çok daha hızlı bağlantı sunan 3. Nesil konusunda Avrupa'da en geç kalan ülkeyiz. Gerek sürekli bağlı olabilmek, gerekse de coğrafi zorluklar yaşanan bölgeler için ceptel üzerinden çözüm sunabilmek için operatörler yatırımlarını aksatmamalı, GPRS bağlantı fiyatlarını lüks olmaktan çıkarmalı ama en önemlisi bir an önce daha hızlı erişim sunan teknolojilere geçiş yapabilmeliyiz. Bunun içinse, her zaman olduğu gibi, siyasi irade ve de Telekomünikasyon Kurumu'nun gerçekçi ve hızlı adımlarını bekliyoruz.
Tabii güncemizin genel içeriğine uygun olarak burada yine bilişimle ilgili izlenimlerimi aktarmaya öncelik vereceğim. Doğu Karadeniz gibi ülkemizin en zorlu coğrafyalarından birinde kaldığım günler boyunca İnternet bağlantısını halka yaymak için çok daha fazla çalışmamız gerektiğini gördüm. İlk olarak bilgisayar sahibiyet oranları ve İnternet kafelerin önemi akla geliyor. İnternet kafeleri zorda bırakan düzenlemeler yapıyoruz, bilgisayar oranını arttırmak içinse yeterli çabamız yok. Devlet, ücretini ürünü alanların ödeyeceği ihalelere çıkıyor ama yeterli indirimi alamıyor, örneğin bu sayfalarda sık sık yorumladığım "öğretmenlere bilgisayar" kampanyasındaki gibi. Son olarak "ilk bilgisayarım" girişiminde, Microsoft, Intel ve Türk Telekom'un çalışması sonucu ucuz bir bilgisayar çıkmayacağı korkusunu taşıyorum. Benzer şekilde, Fransız hükümeti günde 1 Avro (ya da 2 YTL) karşılığı bilgisayar ve İnternet bağlantısı sağlayacak bir girişimde bulunacağını açıkladı, sonuçları bizim "ilk bilgisayarım" kampanyasıyla karşılaştırmanızı öneririm. Öte yandan 100 dolara laptop gibi projelere de ilgimiz yok.
Pek çok ülkeye göre coğrafi olarak daha şanslıyız ama yine de dağlık, engebeli bölgelerimiz hiç de az değil. İşte bu bölgelerde yaşayanların teknolojinin nimetlerinden geri kalmaması, sayısal bölünme yaşanmaması için kablosuz teknolojiler büyük önem taşıyor. WiMAX ile çok geniş alanlara havadan İnternet erişimi sağlamak kablo döşeyemediğimiz ya da kalitesiz altyapısı olan bölgeler için belki de yakın gelecekteki tek çözüm.
Şu anda ise elimizde GPRS gibi cep telefonu, vb. cihazlar üzerinden bağlantı kurma olanakları var. Fakat tüm ayarlarını bizzat test ettiğim İstanbul'da rahatlıkla İnternet'e GPRS üzerinden çıkan dizüstü bilgisayar ile Türkiye'nin en yakın tatil beldelerinden birine giden yakınım ise günlerdir ızdırap çekiyor. Ceptel operatörü ile temaslarım sonrası teknik elemanları da baz istasyonu kapasite sorununu kabul ettiler. Mevcut durumumuz düşündürücü, İnternet dünyasında yaşarken Türk halkı ya bağlanamıyor ya yüksek ücret ödüyor. Ceptel, GRPS konusuna dönersek çok daha hızlı bağlantı sunan 3. Nesil konusunda Avrupa'da en geç kalan ülkeyiz. Gerek sürekli bağlı olabilmek, gerekse de coğrafi zorluklar yaşanan bölgeler için ceptel üzerinden çözüm sunabilmek için operatörler yatırımlarını aksatmamalı, GPRS bağlantı fiyatlarını lüks olmaktan çıkarmalı ama en önemlisi bir an önce daha hızlı erişim sunan teknolojilere geçiş yapabilmeliyiz. Bunun içinse, her zaman olduğu gibi, siyasi irade ve de Telekomünikasyon Kurumu'nun gerçekçi ve hızlı adımlarını bekliyoruz.
Yorumlar