Yurt Dışı Çıkışında Yine Kablo Kopar, Özelleşmiş ama Rakipsiz Türk Telekom Çalışanlarını Motive Etmekle Uğraşır

İnternet altyapısında geçtiğimiz yıl ciddi sıkıntılar yaşamıştık, artan ADSL abonelerinin de etkisiyle mevcut yurt dışı çıkışı yetersiz kalmaya başlamış, hatta deniz altındaki fiber kablolar kopmuş ve İnternet trafiği durma noktasına yaklaşmıştı. Ne zamandır Türk Telekom ile ilgili yazmamıştım, ama İnternet sorunları geçtiğimiz haftalarda artmaya devam etti. Bir ara yavaşlayan şikayet e-postalarını tekrar almaya başladım, ayrıca hız sorunlarını bizzat tecrübe etmeye başladım. Son olarak, Türk Telekom, Çanakkale açıklarında yine bir kablonun koptuğunu önceki gün açıkladı. 21770 Mbps'ye çıkıp orada kalakalan bant genişliği yaklaşık 16 Gbps'ye düştü, her ne kadar Telekom'un sayfasında herhangi bir sorun yokmuş gibi 21,25 Gbps'lik kapasite görünüyor olsa da. Bir süre sonra gelen ikinci açıklamayla hızın 18 Gbps'ye yükseltildiği ve tamirin devam ettiği duyuruldu, ama detaya girilmedi. Ek bir hat mı kiralandı, böyleyse uydu mu kablo mu tercih edildi, bu yatırım geçici mi yoksa kalıcı mı, yani tamirat bittiğinden 23 Gbps'lik bir kapasiteye mi ulaşılacak?

Yaz aylarında bu yüzden özelleştirmenin ve fiyatının değil, rekabetin ve doğru işleyişin tartışılması gerektiğine dikkat çekmiştim. Maalesef özelleştirme sonrası Türk Telekom'da bazı sorunlar yaşanıyor, çalışanların ayrılmakla ayrılmamak arasında kalması organizasyonda açıklara neden oluyor. Ayrıca azımsanmayacak sayıda "başka kamu kurumuna gönderilme" talebi de bu kişilerin mesleki beceri ve birikiminin sorgulanmasına neden oluyor, zira özelleşen ve personel arasında rekabet yaşanma olasılığı olan Türk Telekom'daki geleceklerini sağlam görmüyor olabilirler. Sonuçta olan Türkiye'ye oluyor, bilişimi gerektiği biçimde bir "araç" olarak kullanmak daha zor, daha pahalı oluyor. Bunun başlıca nedeni de, alternatifsiz olunması, rekabet eksikliği...

Yorumlar

ali dedi ki…
Ayrıca azımsanmayacak sayıda "başka kamu kurumuna gönderilme" talebi de bu kişilerin mesleki beceri ve birikiminin sorgulanmasına neden oluyor.

Ben Telekom'un profesyonelce yönetildiğine ve işletildiğine hiç bir zaman inanmadım. Satın alan firmanın da zaten bunun bilinci ile, sadece "tekel" oluşuna ve yeterliliği tartışılır altyapısına yatırım yaptığını düşünüyorum. Rekabet konusunda haklısınız, "tekel" statüsü değişmediği sürece yeni oluşumda da durumun farklı olmayacağını düşünüyorum.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Geniş ekran monitörde oyun oynayabilmek

USB Dosyası: USB 1.1 ve 2, Alternatifler, Ayarlar, USB Cihaz Alırken Nelere Dikkat Etmeli

İngiliz Hükümeti Online Kumar Reklamlarına Önlem Alıyor, Darısı Başımıza