Modern Yönetim, Tercih Edilen İşveren Olmak: "Önce Müşteri Değil, Çalışan" Yaklaşımı
Fortune analiz sayfalarında ele alınan Hindistan'da dış kaynak hizmeti (outsourcing) firması olan HCL Technologies'in yönetim modeli çalışanların yetkilendirilmesi, daha da güçlendirilmesi üzerine kurulu. Özellikle büyük holding ve firmaların çalışanlara sunduğu olanaklar, çalışanların bunları algılama ve tutumlarını belirleme konularında bugün düşündüğümden akşam önüme çıkan makale az da olsa bir bağ kurmama neden oldu. Otoritenin, karar alma süreçlerinin, katılımın tabana yayıldığı yönetim biçimi bazı sektör ve iş alanları için uygun olmasa da genelde ciddiyetle incelenmesi gereken bir yöntem.
AMD, Cisco gibi müşterileri olan HCL Technologies şirket içi bilgisayar ağı üzerinde 30 bin çalışanına seslerini duyurma, her konuda yorum yazma, patronları, üst seviye yöneticilerini değerlendirme olanağı sunuyor. Hatta daha katılımcı, daha çok yorum ve öneri yapan departmanlar artı puan alıyor. Zira yeni yönetim, farklı bir yaklaşım sahibi. Yenilik ve başarı getirecek fikirlerin tepe yönetimden ziyade çalışanlardan geleceğini düşünen, "önce müşteri değil çalışan memnuniyeti" diyen firma çalışanlarının talep ve önerilerine tahminlerin çok ötesinde ilgiyle yanıt veriyor. Hele Hindistan ve dış kaynak kullanımı bir araya geldiğinde firmanın çalışan kaybetme olasılığının yüksek olduğunu düşünürsek, böylesi bir yönetim anlayışının temel hedeflerinden biri de, çalışanları başka bir şirkete geçme konusunda kararsız bırakmak, "çalışanı o kadar memnun etmeliyiz ki gideceği yerde bunları bulabileceğinden şüphe etmeli" hedefi de ders alınacak bir düşünce.
Son günlerde önce bir oda başkanı, ardından da özel bir firma yöneticisinin demeçlerinde de okuduğum, zaten bir gerçeklik olan yetişmiş, kalifiye eleman sıkıntısı yaşayan ülkemizde eldeki çalışanı tutmak ve ondan tam anlamıyla fayda elde edebilmek için işte böyle örneklerden ders almak gerekiyor.
AMD, Cisco gibi müşterileri olan HCL Technologies şirket içi bilgisayar ağı üzerinde 30 bin çalışanına seslerini duyurma, her konuda yorum yazma, patronları, üst seviye yöneticilerini değerlendirme olanağı sunuyor. Hatta daha katılımcı, daha çok yorum ve öneri yapan departmanlar artı puan alıyor. Zira yeni yönetim, farklı bir yaklaşım sahibi. Yenilik ve başarı getirecek fikirlerin tepe yönetimden ziyade çalışanlardan geleceğini düşünen, "önce müşteri değil çalışan memnuniyeti" diyen firma çalışanlarının talep ve önerilerine tahminlerin çok ötesinde ilgiyle yanıt veriyor. Hele Hindistan ve dış kaynak kullanımı bir araya geldiğinde firmanın çalışan kaybetme olasılığının yüksek olduğunu düşünürsek, böylesi bir yönetim anlayışının temel hedeflerinden biri de, çalışanları başka bir şirkete geçme konusunda kararsız bırakmak, "çalışanı o kadar memnun etmeliyiz ki gideceği yerde bunları bulabileceğinden şüphe etmeli" hedefi de ders alınacak bir düşünce.
Son günlerde önce bir oda başkanı, ardından da özel bir firma yöneticisinin demeçlerinde de okuduğum, zaten bir gerçeklik olan yetişmiş, kalifiye eleman sıkıntısı yaşayan ülkemizde eldeki çalışanı tutmak ve ondan tam anlamıyla fayda elde edebilmek için işte böyle örneklerden ders almak gerekiyor.
Yorumlar