2004'ün ilk günü, bilişim dünyasında heyecanla bekleniyordu, zira iletişim alanında önemli bir gelişme planlanmıştı: Telekomünikasyon pazarı tam rekabete açılacaktı, örneğin devlet tekeli olan Türk Telekom'un tek operatör olma avantajı kalmayacaktı. Fakat bugün geriye baktığımızda, özellikle de Türk Telekom odaklı düşündüğümüzde çok az gelişme olduğunu görüyoruz. Uzun mesafe telefon hizmeti vermek için pek çok firma lisans aldı, ama ardından bunlara TT ile arabağlantı zorunluluğu getirildi, bağlantı fiyatları o kadar yüksek tutuldu, TT de uzun mesafe görüşmelerini, yeni "Hatt" tarifeleriyle öyle ucuzlattı ki yine ülke olarak kaynakları hibe edecek konuma yaklaştık. Aynı daha ilk günlerden GSM pazarının 4-5 oyuncu kaldıramayacağını söyleyen bizlerin üzülerek izlediği Aria-Aycell birleşmesi, harcanan lisans ücretleri, yapılan yatırımlar gibi... Bunun bir açıklaması, TT'nin özelleştirilmesinde yüksek gelir elde etilmesi için gelirlerinin, dolayısıyla tekel konumunun ...