Habertürk Ideefixe'i Rezil Ededursun, Korkutma Kültürüyle Bilişim ve e-dönüşüm Sözde Kalsın
Medyanın yasama, yürütme ve yargıya eklenen dördüncü kuvvet olduğu günümüz dünyasında bu sayede geniş kitlelere ulaşanların gerçekten de ellerindeki gücü doğru, nesnel ve idealist bir biçimde kullanmaları gerekiyor, aksi halde kamuoyu yanlış bilgilendiriliyor, ülkedeki bazı bireyler avantaj kazanıyor, diğerleri olumsuz sonuçlara maruz kalabiliyor. Son olarak geçen hafta haberturk.com üzerinden Melih Meriç'in İnternet alışveriş sitesi ideefixe.com'u nasıl yerden yere vurduğunu okudum. Meriç, Yurtsan Atakan'ın bir cümlesini kullanarak her şeyin İnternet üzerinden olmaya doğru gittiğini, kendisinin manav alışverişini bile Migros'un sitesinden yaptığını anlatıyor, ama ideefixe'den verdiği siparişi bir türlü teslim alamayaşından yakınıp firmayı İnternet işinden çıkmaya davet ediyordu! Siparişinin bir türlü eline ulaşmamasından hareketle alışveriş sitesinin envanter tutmamasını eleştiriyor. İşte tüm bunlar ülkemizin niye bazı değişimlere uyum sağlayamadığına yeni bir örnek, olayları anlamaya bir dakika bile çaba göstermiyoruz, kafamıza göre yorum yapıp eleştirecek bir yer buluyoruz. İnternet üzerinden ticaretin en güçlü yanı, hız ve maliyetlerin kısılmasıdır. Maliyetler, envanter tutmayarak kısılır, sipariş gelince tedarik süreci başlar, bu tüm dünyada, hele söz konusu olan son kullanıcıya yönelik B2C olarak adlandırılan e-perakende siteleri ise, böyledir. Fakat söz konusu suçlama yazısını kaleme alınırken Migros'la bir karşılaştırma yapılması medyanın ne kadar kolay konuyu yanlış yönlendirebileceğinin göstergesi...
Öte yandan ithamlara karşı yanıt yayınlayan ideefixe.com da söz konusu paketlerin teslim alındığını gösteren kargo fişini sitesinde yayınlamış. Ama haberturk.com'da ideefixe.com hala karalanmaya devam ediliyor, son olarak da kitaplar tekrar ve ücret alınmadan gönderilince bu "rüşvet" olarak tanımlanmış! Neler okuduğuma inanamıyorum, artık rating kaygısı ülkemizi bu noktalara mı getirdi, ideefixe şimdi ne yapsın, ben olsam ne yapardım bilemiyorum.
Bugüne kadar gerek ülkemizde gerek yurt dışı merkezli pek çok e-ticaret sitesinden hizmet aldım, tabii ki memnun kalmadığım olaylar oldu, sadece ben değil sokaktaki vatandaş, her gün yüzbinlerce kez okunan köşe yazarları da bunları yaşadı. Ama bir hizmeti, bir firmayı isim vererek karalamak bu kadar kolay olmamalı... Bunu ne ben İnternet odaklı bilgilendirme amaçlı başarılı bir referans olarak görülen sitemde yapıyorum, ne de saygın yazarlar her başından geçen olumsuz tecrübeyi, güçlerini kullanarak lehlerine çevirmeye çalışıyor. Böyle yapanlar ise, ülkemizde bir türlü gelişemeyen bilişim sektörünün, e-dönüşümün önüne büyük korku bariyerleri kuruyorlar. İşte asıl acı olan bu.
Öte yandan ithamlara karşı yanıt yayınlayan ideefixe.com da söz konusu paketlerin teslim alındığını gösteren kargo fişini sitesinde yayınlamış. Ama haberturk.com'da ideefixe.com hala karalanmaya devam ediliyor, son olarak da kitaplar tekrar ve ücret alınmadan gönderilince bu "rüşvet" olarak tanımlanmış! Neler okuduğuma inanamıyorum, artık rating kaygısı ülkemizi bu noktalara mı getirdi, ideefixe şimdi ne yapsın, ben olsam ne yapardım bilemiyorum.
Bugüne kadar gerek ülkemizde gerek yurt dışı merkezli pek çok e-ticaret sitesinden hizmet aldım, tabii ki memnun kalmadığım olaylar oldu, sadece ben değil sokaktaki vatandaş, her gün yüzbinlerce kez okunan köşe yazarları da bunları yaşadı. Ama bir hizmeti, bir firmayı isim vererek karalamak bu kadar kolay olmamalı... Bunu ne ben İnternet odaklı bilgilendirme amaçlı başarılı bir referans olarak görülen sitemde yapıyorum, ne de saygın yazarlar her başından geçen olumsuz tecrübeyi, güçlerini kullanarak lehlerine çevirmeye çalışıyor. Böyle yapanlar ise, ülkemizde bir türlü gelişemeyen bilişim sektörünün, e-dönüşümün önüne büyük korku bariyerleri kuruyorlar. İşte asıl acı olan bu.
Yorumlar