Üniversitede Koştur Hastanede Koştur; Bilgisayarla Bile Bürokrasi Yaratan Ülkem Nasıl Bilgi Toplumu Olacak
Belki de bu yazdıklarımdan sonra bana "günaydın" diyecek olanlar olacak, zira eğitim konusunda oldukça şanslıydım ve gerek eğitimin içeriği gerekse de "hizmet" olarak üstün kalite sunan yerlerde oldum. Kolay değil, 17 yıllık eğitim hayatından sonra 2 yıl da yüksek lisans yaptım, öğrencilikten, en azından şimdilik, emekli oluyorum. Ama emeklilik işlemleri için böylesi bir bürokrasinin günümüzde, hem de ülkenin en popüler üniversitesinde yaşanıyor olduğunu tahmin etmiyordum.
Diploma alabilmek için okulla ilişik kesilmesi gibi bir işlemler zincirini pek çok ayrı eğitim kurumunda tamamladığım 17 yıllık süre içinde tecrübe etmemiştim. Tecrübemin olmaması, diploma alabilmek için bir işlem yapmamın gerekmiyor oluşu idi. Ama Boğaziçi Üniversitesi'nde bitirdiğim yüksek lisans sonrası ilişik kesme formuna imza toplama oyunu gerçekten de uğraştırıcıydı. Form sonrası bankaya para yatırmak, ne yapıp formuma imza attıklarını bilmediğim bir sayman, bir öğrenci işleri ziyaretleri sadece başlangıçtı. Ama asıl macera üstümde kitap kalmadığını kontrol ettirmek için ortalama bir insanın 20 dakikada çıkıp 15 dakikada ineceği bir yokuş ile kütüphaneye ulaşmak ve geri dönmek ile başladı. Bilgisayara adım girildikten sonra imza almam 5 saniye sürdü. Gerek sayman, gerek kütüphane gerekse de diğer birimlerle ilgili bilgilerim merkezi bir sistem ile kontrol edilebilirdi. Bunlardan sonra da, zaten daha önce benden alınmış olan kişisel bilgiler, adres, telefon, vd. tekrar alınması ile gelecekte bana ulaşılabilmesi için mezunlar ofisine yollandım.
İşte Türkiye'nin içinde olduğu durum bu. Plansızlık, bir araya gelememe, süreç yönetememe, insanları, ister genç ister yaşlı, ister öğrenci ister hasta değersiz görme ve nicesi. Her noktada bilgisayarlar, adımıza açılmış kayıtlar, ama bunların birbirine bağlı işlememesi. Ya bunun gerekliliğin fark edilmemesi ya da becerilememesi. Aslında çoğunuzun bildiği bu gerçekleri yazmak istemiyordum, ama bu bir haftada iki oldu. Gittiğim bir hastanede SSK veritabanına ulaşılamaması sonucu sabah kan tahlili vermek umuduyla 2,5 saat beklerken yazmayı düşünüp vazgeçmiştim...
Ama bu şekilde bir bilgi toplumuna dönüşmemiz çok zor. Karar vericilerin aymazlığı, bizim tepkisizliğimiz bilişimin her alanda işleri inanılmaz kolaylaştırdığı bir çağda bizlerin bu hale düşmesine neden oluyor. Öyle bir hal ki, teknoloji işleri kolaylaştıracağına zorlaştırıyor!
Yorumlar