Kayıtlar

2005 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ABD Ulusal Güvenlik Kurumu Cookie Kullanarak Gezilen Siteleri mi İzliyor

İnternet siteleri " cookie " adı verilen minik dosyaları ziyaretçilerinin bilgisayarına kaydederek tercihlerinizi saklayabiliyor, örneğin alışveriş ya da e-posta sitesine her girdiğinizde şifrenizi sormadan sizi tanıyabiliyorlar. ABD, 2003'te devlet kurumlarının kalıcı cookie kullanımını yasaklamıştı, zira kişisel mahremiyet ihlali ve "izleme yapılıyor" şeklindeki teorilerin önüne geçilmek istenmişti. Fakat Ulusal Güvenlik Kurumu web sitesinin kalıcı cookie kullandığı görülünce bu önemli bir haber olarak medyada yerini aldı. Ve ABD Hükümeti'nin Ulusal Güvenlik Kurumu'na e-posta ve telefon konuşmalarını gizli dinleme hakkı verdiğinin ortaya çıkmasıyla başlayan gelişmelere eklenen son halka oldu. "Cookie"ler ya geçici ya da kalıcı oluyor, kurumun web sitesinin yerleştirdikleri ise 2035'e kadar bilgisayarda saklanacak şekilde hazırlanmış, tabii bu tip dosyaları elle silmek mümkün. Kurumdan yapılan açıklama bunun bir yazılım hatası olduğunu, d

19,5 Milyon Ceptelden Sadece 1 Milyonu Kaydedilmedi, Bunlar Bayramdan Sonra Çalışmayabilir

"Kayıtsız" olarak nitelendirilen 19,5 milyon cep telefonunun 18,5 milyonunun kaydedildiği açıklandı . Geri kalan 1 milyon telefonun listesinin incelendiği, gri listenin oluşturulduğu ve bayram sonrası bu telefonların bir bölümünün görüşmeye kapatılacağı Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Tayfun Acarer tarafından belirtildi. Buna göre TK 74 milyon YTL gelir elde etti, ama bu gelirin nasıl kullanılacağı da ayrı bir konu. Bu kaynakla biraz da şaşırtıcı bir ihaleye çıkıldı ve kapalı kaynak kodu olan bir yazılım hazırlatılacak, böylece ceptel ve görüşmelerin takip edilip veri tabanı oluşturulması planlanıyor. Bunu da, ilerde irdeleyeceğimiz konular arasına koyup kaçak ceptellere dönelim. Gerçekten de büyük bir rakama ulaşılmış, herhalde artık kullanılmayan pek çok eski, atılmış, unutulmuş ceptel de kaydedilmiş oldu. Asıl açıklanmayan ve şüphelendiğim ise bir telefonun birkaç kez kaydedilmiş olup olmadığı, sistemin buna izin vermediği belirtilse de farklı operatör aynı telefonlar içi

Yozlaşan Dünya, Toplum: 100% Suçlunun Kaskosunu Kullanmak İçin Kaza Yapan Aracın Hasarını Katlamak...

Duran aracımıza 100% hatalı olarak arkadan çarpıldıktan sonra aracı servise verdik. Bir kez de aracın durumunu görmek için servise gittik ve de aslında bizim küçük olduğunu sandığımız zarar için araçta ciddi bir tamirat yapıldığını gördük. Bizim olayımızda aracımızın ne kadar hasarlı olup olmadığıyla ilgili servisimizle ilgili bir şüphem füven sorunum yok fakat o günden beri pek çok kişiye konudan bahsettim ve daha önce karşı tarafın tümden suçlu olduğu kazalar yaşayan kişiler böyle durumlarda hasarın abartıldığını, bunun sıradan olduğunu söyledi. Serviste gerek "ceza" olarak karşı tarafa mali yük bindirmek, gerekse de tamirat ile parça değiştirilerek komisyon kazancı sağlamak gibi amaçlarla karşı tarafın kaskosuna belki de gerçek hasardan daha fazla yük bindirildiğini pek çok kişinin bildiğini görmek beni gerçekten yaraladı. Ya ben hala saf kalıp bu dünyaya uyum sağlayamayıp şaşıranlardanım ya da toplum olarak o kadar yozlaştık ki bu kadar büyük haksızlıkları bile sıradan gö

Yeni Elektronik Haberleşme Kanunu Komisyon’da kabul edildi, Ama Rekabet Kurulu'nun Sektördeki Etkisi Kısıtlandı!

Sıklıkla, hatta daha dün rekabetin önemine dikkat çekip bilişimde aşama kat etmek için önce haberleşme altyapısının ilerlemesini, bunun için de rekabetçi bir ortam sağlanmasının gerektiğini belirtmiştim. Fakat hafta içinde bir haberi kaçırdığımı fark ettim. O da, ne zamandır beklediğimiz "Elektronik Haberleşme Kanunu" idi. Kanun tasarısı TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda kabul edildi . Tasarı pek çok alanda yeni düzenlemeler getiriyor, tasarıyı ilerki günlerde inceleyip yorumlarımı aktaracağım. Ama ilk aşamada dikkat çeken, her sektörde düzenleme yapan ve rekabeti koruyan Rekabet Kurumu 'nun telekomünikasyon sektöründe yetkisinin kısıltılması. Böyle bir değişim herhangi bir şekilde iyi niyetle yapılmış da olsa, örneğin Telekomünikasyon Kurumu 'nun etkisini ve düzenleyici gücünü öne çıkaracak olsa da bence sağlıklı değil. Zira rekabet için ülke çapında etkili ve saygın ayrı bir kurumun olması, bu kurumun sadece bu alanda uzmanlaşmış olması çok ö

Anayasa Mahkemesi Türk Telekom'a Olur Verdi, Şimdi Düzenleyici Kurumlar Özel Tekeli Engellemeli

Anayasa Mahkemesi dün Türk Telekom'un çoğunluk hissesinin özelleştirilmesi için açılan yürütmeyi durdurma ve iptal etme istemlerini reddetti. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu da, Haber-Sen'in girişimlerini karara bağlamadan önce Anayasa Mahkemesi'nin kararını bekliyordu. Böylece Türk Telekom özelleştirilmesi hukuki olarak neredeyse karara bağlanmak üzere.İşte bu noktada önemli olan, eğer bir tekeli özelleştirme kararı aldıysak bunun artık tekel konumunu kötüye kullanmamasını sağlamak. Zira özelleştirme ya da kamulaştırmadan daha önemli olan şey rekabettir, bir yerde rekabet olmadıkça refah kaybı olur. Telekomünikasyon alanında da rekabetin sağlanması için Rekabet Kurulu ve Telekomünikasyon Kurumu'na önemli görev düşüyor...

Microsoft'a Avrupa Birliği'nden Günde 2 Milyon Euro Ceza Tehdidi

Bu hafta Microsoft haberleri ciddi gelişmeleri işaret ettiğinden burada sıklıkla yer verme ihtiyacı hissediyorum. Firmanın işletim sistemi pazarındaki tekel konumunu kötüye kullanarak çeşitli alanlardaki rakipleriyle haksız rekabet ortamı oluşturması Avrupa Birliği tarafından daha önce de cezalandırılmış, örneğin Windows Media Player'sız bir Windows sürümünün piyasaya sürülmesi talep edilmişti. Son olarak, sunucu yazılımlarında rakiplerini Microsoft'un sistemleri konusunda daha fazla bilgilendirmesi için uyarı geldi. Bu konuda bir gelişme olmadığından AB firmaya beş hafta daha verdi ve ardından hala bir ilerleme olmazsa günde 2 milyon Euro ceza uygulanacağı açıklandı . Microsoft ise AB'nin istekleri doğrultusunda yüzden fazla değişiklik yaptığına dikkat çekerek AB'nin isteklerinin bitmediğini ve asla tatmin olmadığını iddia ediyor. Firmanın ödediği ceza miktarları finansal olarak yük oluştururken davacılardan biri olan Real Networks ile derin bir işbirliğine gitmişti .

AOL Microsoft Yerine Google İle Çalışmaya Devam Edecek, Google Bağımsızlığını Yitirecek mi?

Microsoft-America Online (AOL) flörtü birkaç ay sürdükten sonra sonlandı. Daha önce de yer verdiğim gibi , Microsoft, AOL ile popüler bir İnternet portalı oluşturmak, ortak hizmetler sunmak, reklam ve arama konusunda beraber çalışmak istiyordu. Fakat AOL'e arama ve reklam hizmeti veren, AOL sitelerinde gösterdiği reklamlar toplam gelirlerinin %12'sini oluşturan Google, AOL'yi ortaklığın sürmesi için ikna etti ve AOL'nin %5 hissesini 1 milyar dolar karşılığı alacağını açıkladı . Anlaşma bilişim dünyasının odak konusu olduğu gibi finansal olarak da farklı yorumlarla karşılandı. Microsoft'un geliştirmeye devam ettiği arama hizmetini yaymak ve de İnternet platformunda hızlı bir yükselişle iyi bir yer kapma hedefi gerçekleşmemiş olsa da bazıları Microsoft'un yeteri kadar zorladığını, mantıksız rakamlara çıkmadığını dile getiriyor. Öte yandan Microsoft'un aksine Google gelirlerini İnternet uygulamalarından kazanıyor. Özellikle arama sonuçlarıyla gösterdiği reklaml

Internet Explorer'a Firefox Dokunuşu; IE Artık Mac Dünyasında Yok

Microsoft'un Internet Explorer web tarayıcısının bir sonraki, yani 7. sürümü RSS desteği barındıracak. Bunun için nasıl bir simge kullanacağını değerlendirirken varolan bir tarayıcıdaki bir düğmeyi aynen kullanma fikri ağır basınca Mozilla Firefox'daki turuncu simgeyi kullanmak için Mozilla ile görüşen Microsoft olumlu yanıt almış . Tabii ki bu kadar basit ve minik bir şeyi bilişim dünyasında bir anlaşma veya ortaklık olarak adlandırmak mümkün değil, ama bir tarafta daha önceki tarayıcı rakibi Netscape Navigator'u tekel konumunu kullanarak alt eden Microsoft, diğer tarafta da son dönemde yavaşlasa da bir anda %10 pazar payı kapan açık kaynak kodlu Firefox olunca konu ilgi çekiyor. En azından Microsoft için iyi bir halkla ilişkiler adımı. Mozilla Firefox tarafı ise, olayın bir kazan/kaybet durumu olmadığını, bir simge ile üstün olamayacaklarına dikkat çekerek, tam tersine farklı yazılımlar arasındaki uyumluluğun önemini öne çıkarıyor. Böylece ilerde Internet Explorer kullana

3,5 Saat Trafik Polisi Bekle, Alışveriş Merkezlerine Milyonlar Aksın... Bu İnsanlar Çıldırmış mı?

Her gün yaklaşık 500 aracın katıldığı İstanbul trafiği onlarca bölgede yolların yeniden yapılmasıyla gerçekten de inanılmaz bir raddeye ulaştı. Cumartesi Anadolu yakasına geçerken yaşadığımız küçük bir kaza nedeniyle polis çağırdık. Olay, gideceğimiz noktaya son derece yakın olduğu için polisi beklemek önceleri sorun olmadı. Ama trafik polislerini tam 3,5 saat bekledik! Evet, üç buçuk saat. Memurlar her yerde kaza olduğunu, yoğun trafik nedeniyle de geç kaldıklarını söylediler. Üç buçuk saat, uzaktan geçebilecek bir polis aracını gözden kaçırmamak için yağmur altında bekleyince gece de ateşimiz çıktı tabii. Bu arada arabalarda yemek yedik, radyo dinledik ama saatler geçmek bilmedi. Bugün ise, gerçekten de günümüz toplumunu irdelemenin ne kadar doğru olduğu kanısına bir kez daha vardık. İlk kurulan merkezlerin aksine, yaşam alanlarının içine sıkıştırılan dev alışveriş merkezleri artı İstanbul'daki yüzden fazla yol çalışması ve yağış bugüne kadar tanık olmadığımız bir yoğunluğun için

Yeni İnternet Alan Adları ve Yönetimi: Ne Nedir?

Türkiye yeni İnternet alan adları ve adresleme sistemleri ile tanıştı. Bir hayli ilgi çeken Türkçe İnternet adres yönlendirme sistemi ve de net, com.tr gibi uzantıları kaldıran alan adı hizmetleri ne kadar güvenilir? Bu hizmetlere verilen paralar ile ne kadar kişi yeni adresimize ulaşabilir? Türkiye özellikle uzantısız İnternet alan adları sistemine erken mi atladı? Hepsi, güncellenmeye devam edecek olan Yeni İnternet Alan Adları dosya konusunda »

Çin, Teknolojik Ürün İhracatında ABD'yi Geride Bırakarak Birinciliğe Oturdu

OECD 12 Aralık'ta Çin'in ABD'yi teknolojik ürün ihracatında geride bırakarak dünyanın 1. numarası olduğunu açıkladı. Bu da Çin'in ihracatının sadece değersiz tutulan para birimi Yuan ile ABD ürünlerini taklit eden hileci bir yaklaşımla açıklanamayacağını gösteriyor. BusinessWeek diğer nedenleri araştırdığı makalesinde sadece Batılı şirketlerin değil Tayvan ve bölgedeki diğer ülkelerin şirketlerinin de üretimi Çin'e kaydırdığının altını çiziyor. ABD'de bilim alanındaki doktora derecelerinin 13'te birinin Çinliler'e verildiğini, artık gittikçe daha çok Çinli'nin akademik eğitim sonrası ülkesine geri döndüğüne dikkat çekiliyor. Çin'in yerli markalarının dünya çapında henüz çok başarılı olmasalar da yükselmeye devam edecekleri beklentisi hakim. "Çin'in Yüzyılı" kitabının yazarı Oded Shenkar, teknoloji pazarında yukarılara çıktıkça yabancı payının artmasının doğal olduğunu yine de Çinli firmaların ticarette daha büyük pay alacaklarını i

Telekomünikasyon Pazarında "Yabancı Payı" Kelimesi Yetersiz Kaldı, Pazar Yabancılaştı, Ama Yerliler Hala Para Kazanabilir

Avea'nın %19'a yakın payı İş Bankası'nın, %40'ı Türk Telekom'un, Türk Telekom'un %45'inin devletin elinde olduğu da hesaba katılırsa Avea'da Türk payı yaklaşık %37. Turkcell'in ise azınlık hisseleri Türk şirketlerine ait. Son gelişmelerle sabit ve kablosuz telefon şebekelerinde yabancı hakimiyeti oldukça arttı. Dünya genelinde yatırım yapacak yer arayan paranın bollaşması, Türkiye'nin istikrarlı olduğunu gösteren bir imge oluşturması yabancı yatırımları patlattı. Lisans tezini doğrudan yabancı yatırım ve çok uluslu şirketler üzerine yaptığımdan Türkiye'nin çok daha fazla yabancı sermaye çekebileceğini biliyorum. Ama henüz yeni başladığımızdan, düzenleme kozlarını kullanmayı bilmeyişimizden yabancı sermaye satın almalarla geliyor, sıfırdan yeni yatırım oranı oldukça az. Bunu asla küçümsemiyorum, zira yabancı bir şeyi satın alırken yerli sahibine para ödüyor. İşte kritik nokta bu, bankalarımız, perakende zincirlerimiz yerli holdingler tarafında

Hala Kayıt Yaptıramayan Turkcell Kullanıcılarına Son Çözüm Önerisi: IMEI'nizi Diğer Operatörlerden Kaydettirin

Kayıt dışı telefonlara merkezi bir noktadan mesaj gönderilmesi, böylece herkes için sürecin standartlaşması planlanıyordu. Ama yine ihale sorunları yaşandı, bürokrasi, yasal boşluklar, itiraz, iptal derken 13 Aralık'ın erteleneceğini sandık, ama erteleme olmadı. Pazarda hakim konumda olan, 20 küsür milyon aboneli Turkcell kullanıcılar açısından garantili bir yöntem seçmeye çalıştı ve kayıt dışı her telefonu kaydedeceğini, kayıt istenmiyorsa sadece "Hayır" yazan mesaj atılması gerektiğini duyurdu. Ama sadece "Hayır" demek ile hangi IMEI numarasına hayır dediğimiz belli olmuyordu ki. Pek çok kişiye, eskiden de kullandığı telefonlar dahil pekçok IMEI numarası geldi, üç gün önce dediğim gibi bunlardan sadece biri sisteme kayıt ediliyordu. Ayrıca özellikle bir telefonu, IMEI'sini vererek kaydettirme seçeneği sadece abone merkezlerinde yapılabiliyor. Burada bir iyileştirme yapılacağı bana söylendi, öte yandan ikinci kez mesaj gönderileceği açıklaması medyada yer a

Yahoo! Etiketlendirme Sitelerinden Del.icio.us'ı da Bünyesine Kattı

Yahoo! bazıları tarafından Web 2.0 uygulamaları olarak algılanan topluluk siteleri ve hizmetlerine ilgisini koruyor, fotoğraf paylaşma amaçlı Flickr'dan sonra, yine etiketlendirme odaklı del.icio.us 'ı da bünyesine kattı . İnsanların çeşitli şeyleri etiketlendirmesi, ardından bir başkasının aynı etiketle arama yaparak daha önce bu kelimeye eşlenen şeyleri bulması, düzenlemesi, hatta ortak etiketler kullandığı insanlarla ilişki kurması üzerine işleyen son derece popüler sitelerden olan del.icio.us çok basit şekilde bookmark, yani sık kullanılan web adreslerini saklamak üzerine bir site. İnsanlar sitelere bir açıklama ekleyerek kendi sık kullanılanlar listelerini başkalarıyla paylaşıyorlar. Flickr, Yahoo360 ve Del.icio.us ile Yahoo!'nun yeni açılımlar da bulunması kolaylaşacak. Tabii bu bir başka yaratıcı ve minik firmanın daha yutulması olarak da yorumlanabilir ama rekabet bu alanda da büyük oyuncuları çekti ve çekiyor.

Bir Cep Telefonu ve Hata Birkaç IMEI Kayıt İstemi Gelse de Sadece Biri Geçerli: Tek Çözüm Tümüne Hayır Demek, Abone Merkezine Gitmek

Kayıt dışı cep telefonları ile ilgili bilgilendirme pek çok kanaldan kullanıcılara ulaşmaya başladı. Medyanın yayınları yanında operatörlerin web sitelerinden de pek çok soruya yanıt bulunabiliyor . Fakat farklı yayınları takip edip web sitelerine bakmama rağmen önemli bir konunun atlandığını düşündüğümden buradan aktarmayı uygun gördüm. Operatörler, size sadece şu anda kullandığınız telefonu değil daha önce kullandıklarınızı da kayıt altına almayı öneriyor. Aslında işlemeyecek bir durum için tamamen gereksiz ve hatalı bir öneri. Zira bir telefona birden çok IMEI numarasını kaydetme amaçlı kısa mesaj gelse bile, az önce doğrulattığım bilgiye göre sadece biri kayıt altına alınabiliyor. Örneğin Turkcell'de, daha önce kullandığınız eski telefonlarınız, ya da pilinizin bitmesi gibi nedenlerle kullandığınız eşinizin dostunuzun telefonlarının IMEI'leri kısa mesajla tek bir telefona geldi. Bu telefondan ve Turkcell hattından sadece bir IMEI kayıt ettirebiliyorsunuz ve bunun hangisi ol

Kendini Güncelleyen Hatta Messenger Programlarda Sizle Konuşan Solucanlar

Geride bıraktığımız günlere baktığımızda 2005'in çok yaygın ve geniş çaplı etkisi olan virüslere teslim olmadığını söylemek mümkün. Fakat yine de Sober solucanı azımsanmayacak bilgisayara bulaştı. Solucanların gittikçe daha tehlikeli hal alması, daha önce belirlenmiş bir anda belli bir İnternet adresinden kendilerini güncelleyen yama indirerek bulaştıkları bilgisayarları yeni amaçlarla kullabileceğini " Yeni Sobig İnternet'i mi Tehdit Ediyor? " adlı dosya konusunda detaylı olarak örneklendirmiştim.Sober'in de 5 Ocak 2006'da, bulaştığı bilgisayarlardan belli adreslere yönelmesi bekleniyor. Henüz süre uzun ve bu zaman zarfında büyük olasılıkla hangi adreslere yöneleceği öğrenilip bu adresler etkisiz hale getirilecek, ama yine de gerek kurumların gerek bireysel kullanıcıların önlem alması gerekiyor. Hele Sober yüklü e-postaların toplam trafik içinde azımsanmayacak paya ulaştığı düşünülürse uzmanlar yeni bir salgından çekiniyorlar . Öte yandan ICQ ve AOL, MSN, Yah

Kablo İnternet Artık En Ucuz Geniş Bant Erişim Seçeneği, Hem de Kotasız

Bir tarafa fazla teşvik verirken diğer tarafı zarara sokan, bazen bilerek bazılarını daha avantajlı konuma getiren bir ülke ve ekonomide yaşadığımız için ADSL'nin geniş bant İnternet erişimi için tek alternatif haline dönüşmesine karşı da zamanında bir şey yapılmadı. Halbuki uzun mesafelere de aynı kalitede hizmet götürebilen, telefon hatlarına bağlı kalmayan, aynı kablodan hem TV hem de sayısal veri iletimi sağlayan kablo altyapısı üzerinden yapılabilecekler bugün yapılanlardan kat kat fazla. Bu hizmetlerden biri olan Kablo İnternet başlangıçta çektiği ilgiyi bir türlü gerekli düzenlemeler yapılamadığından elinde tutamamaya başlamıştı. Nitekim sonunda beklenen oldu, kablo hizmetlerinin yönetimini alan Türksat'ın açıklamasıyla erişim ücretleri düştü. Böylece 128 Kbps sürekli İnternet erişimi aylık 20 YTL'ye alınabilecek. Eğer Türkiye'de İnternet'i yayma isteği ve hedefi gerçekse, söylenenler dürüstçe ve iyi niyetle söyleniyorsa, yapılması gereken daha hızlı İnterne

Kayıt Dışı Telefonları Kaydettirme Karmaşaları: Belki de Süre Uzatılır, Ama Yedek Telefonları Unutmayın

Kayıt dışı cep telefonlarına bir kerelik verilen şans ile, 5 YTL'lik meblağ karşılığı bu telefonları kullanmaya devam etmek 13 Aralık'tan sonra da mümkün olacak, kaydı yapılmayan telefonlar ise bu tarihten sonra kullanılamayacak. Süreç kötü gidiyor olarak nitelendirilemeyecek olsa da bazı eksiklikler kullanıcıları rahatsız ediyor ve şüphede bırakıyor. Gözlemlerim ve bana iletilenler farklı operatörlerin farklı uygulamalarının da şaşırtıcı olabildiğini gösteriyor. Örneğin "kaydet" şeklinde olumlu mesaj yollayan kullanıcılar işlemlerini onaylayan bir mesaj alamadıklarından şikayetçi. Konu hakkında eksik bilgisi olanlar, her operatörün sim kartını aynı telefona taktıklarında yeniden kayıt işlemi yapılması gerektiğini bile sanabiliyorlar. Bunun bir nedeni de kaydetme işleminin saniyeler içinde gerçekleşmemesi, veritabanında telefonun hala kayıt dışı görünmesi. Hele "48 saat içinde hayır denmezse kaydedilecek" mesajı alan telefonlar bu süre içinde başka sim kartl

"Dünyanın En Yüksek Gökdeleni Depremleri Tetikliyor" İddiası

Dünyanın en yüksek binası olan 508 m.lik Tayvan'daki Taipei 101 binasının 700 bin tonluk ağırlığı nedeniyle bölgedeki sismik aktiviteyi tetiklediği iddiası Tayvanlı yerbilimci Lin Cheng-horng tarafından ortaya atıldı . İnşaat başladıktan sonra 2 ila 2,5 arasında şiddetteki sarsıntılarının sayısının hızla arttığını, hatta binanın tam altından merkezlenen 3,2 ve 3,8'lik iki deprem olduğuna dikkat çeken bilim adamı binanın ağırlığının fay hatları üzerindeki stresi dar bir bölgede fazlasıyla arttırdığı görüşünde . Her ne kadar bu gelişmenin bir tesadüf mü yoksa gökdelenin olumsuz etkisi mi olduğunu kanıtlamak oldukça zor olsa da Japonya'da yapılması planlanan 1000 m.lik bir başka gökdelen de bu nedenle sorgulanmaya başlandı bile. Daha önce de insan yapılarının depreme yol açtığı, Koyna Barajı depremi, vb. olaylar hatırlanırsa bu tez en azından şimdilik "acaba" dedirtiyor. "Depremde bu gökdelenler yıkılır mı" korkusundan ziyade g"ökdelen depreme neden ol

.com ve .net Alan Adlarında Tekel İddiaları

ABD'ye ayrılmış ülke kodu olmayan .com ve .net alan adlarının tescilini yani satışını, ICANN ile yaptığı anlaşma sonucu VeriSign yapıyor. VeriSign kayıt işlemi için pek çok arayıcıya yetki vermiş durumda. Ekim ayında yenilenen anlaşma 2012'ye kadar bu uzantıları taşıyan adreslerin satışını VeriSign'a vermiş oldu , hem de her sene ücretlere %7 zam yapma hakkı ile birlikte. 2012'den sonra da, eğer firma batmaz ise anlaşma otomatik olarak yenilenecek. Şu anda yaklaşık 35 milyon .com alan adı olduğu tahmin ediliyor. Yenilenen anlaşmaya alan adı tescilinde tekel yarattığı iddiasıyla karşı çıkıldı ve mahkemeye gidildi . ICANN ise, tam da Vancouver'da düzenlenen haftalık bir zirvede iken bu konunun gündeme gelmesinin stratejik bir girişim olduğunu, toplantının gölgelenmek istendiğini iddia etti. Alan adları konusunda gerçekten de son dönemde oldukça karışık gelişmeler oluyor. İnternet yönetiminin de geçtiğimiz haftalarda yorumladığım BM Tunus Zirvesi'nde tartışılması

Sadece Türkiye'nin Seçtiği P-R ve UNIDT Yozlaşmış Bir Sistem (Bölüm 4)

Yurtdışı telefon görüşmelerinin yanında çeşitli yazışmalar ve mektuplara da ulaşmam konunun gerçekten de ciddi ve karmaşık olduğunu gösteriyor. 15 Ocak 2005'te, Public-Root 'un (P-R) yeni üst seviye alan adı sisteminin pazarlanması ve yaygınlaştırılması için Public-Root Ltd ile UNIDT bir anlaşmaya vardı. Anlaşma UNIDT'ye işin pazarlamasını bırakırken İnternet topluluğu karşısında olumlu bir imge yaratması ve güven kazanması için P-R sadece teknik sistemle uğraşacak ve de açık bir yönetim sistemi kurup kar amacı gütmeyen bir hareket olarak kalacaktı. UNIDT aslında P-R'ı satmada beklenenden başarılı oldu. Zira kurumsal kullanıcılar ve pek çok İnternet servis sağlayıcının yanında asıl sürpriz bir hükümetin desteğinin sağlanması idi. Türkiye UNIDT'in anlaştığı ilk ve tek ülke olmuştu. Bu seçimin politik nedenleri, teknik nedenleri kadar merak uyandırıcı. Fakat, P-R'de yaşanan sorunlar UNIDT'in başarımlarını da silmeye başladı. Öncelikle güvenilir bir kurum imges

Türk Kök Sunucu Sistemi Olarak Seçilen Public-Root Terörist veya Dolandırıcılar Tarafından mı Yönetiliyordu (Bölüm 3)

Kök sunucu ve alan adı konusunu araştırmaya devam ediyorum. Türkiye'nin önümüzdeki dönemde UnifiedRoot kullanmaya başlaması bekleniyor. Peki dün ele aldığım ideal bir sistem görüntüsünde olan Public-Root sistemi niye bırakıldı. Bu konuyla ilgili teknik sorunların yanında daha korkutucu bir açıklama da var. O da P-R'ın uluslararası yönetiminin dolandırıcıların ve hatta IRA'ya destek veren kişilerin elinde olduğu iddiası. Ve bu iddiayı, reyting peşinde olarak, bir yerden duyup hemen buraya atmıyorum. P-R'u kuran ve hala tanıtımını yapan bir kişi, Cumhurbaşkanımız A. Necdet Sezer'e bir mektup yollayarak bu gelişmeleri itiraf etti. P-R'ın seçilmesinden duyduğumuz mutluluk da, her şirketin, kurumun ve tabii devletin bir anlaşma öncesi karşı tarafı araştırması gerektiği gerçeğinin unutulması sonucu üzüntüye dönüşüyor. Kök sunucu sisteminin yönetiminin ne kadar önemli ve yapılan yönlendirmelerin ne kadar ciddi olduğunu düşünerek bu gelişmeyi aktarmak istiyorum.P-R'

Türk Alan Adı ve Kök Sunucu Yönetiminde ICANN'i Şok Eden Karar, Karşı Çıkanlar (Bölüm 2)

22 Kasım'da başladığım Türk kök sunucu ve alan adı yönetimiyle ilgili yeni gelişmeleri aktarmaya devam ediyorum. Public-Root (P-R)'un kök sunucu sistemi olarak seçilmesi aslında Türkiye'nin ICANN'e cevabı olarak görünüyor. Resmi olarak açıklanmasa da, ICANN sistemine alternatif arandığının ve bulunduğunun göstergesi. Ve bu gelişme, yaptığım araştırmalar sonucu gördüğüm kadarıyla, ICANN'de ICANN'in etrafındaki kurum ve kuruluşlarda gerçekten de şok etkisi yaratmış. Aslında ICANN cephesinde yer almamak da önemli bir politik karar olarak görünebilir. Zira son Birleşmiş Milletler Zirvesi'nde yaşanan tartışma, açıkça ortaya konmasa da Çin ve Brezilya'yı ABD'nin karşı tarafında açıkça izole etmek üzere idi. Bu konuyu daha sonra detaylı incelemek mümkün, ama şu aşamada Türkiye'nin ICANN konusunda, son anda ABD'ye destek veren AB gibi davranıp davranmadığını bilmesek de, en azından olayın başından beri ABD'ye destek veren blokta yer almadığını t

Aksiyon Dizi Senaryosunu Aratmayacak Gelişme: Türk Üst Seviye Alan Adı Yönetiminde Büyük Hatalar, Açıklar (Bölüm 1)

Türkiye'nin ICANN konusunda bir tutumu olup olmadığını araştırırken daha önce yeteri kadar zaman ayıramadığım, Üst Seviye Alan Adı (ÜSAA) (TLD-Top Level Domain) konusunda ülkemizdeki gelişmeleri araştırdım. Mevcut kısıtlama ve engelleri aşma amaçlı olan ÜSAA'lara örnek olarak, www.cihansalim.net yerine www.cihansalim alınabileceğini, daha sonra da www.blog.cihansalim gibi adresler oluşturulabileceğini verebilirim.ÜSAA alan adları, Türkiye Bilişim Derneği aracılığıyla ülkemizde de dağıtılmaya başlandı . ÜSAA kayıtları, Public-Root adlı kar amacı gütmeyen organizasyon üzerinden yönetiliyor. 13 Public-Root sunucusundan bir tanesi Ankara'da bulunuyor. Bu sunucular web kullanıcısı isteklerini doğru adreslere yönlendiriyor, tüm ÜSAA kayıtlarını tutuyorlar, aynı zamanda da halihazırda kullandığımız .com.tr, vb. alan adlarını destekliyorlar.Fakat kar amacı gütmeyen, biraz da idealist olan Public-Root girişiminde çok ciddi sorunlar yaşandı. Bu sorunlar öyle bir noktadaki, Türk İnt

BM Zirvesinde 100 Dolarlık Dizüstü İlgi Odağı Oldu, Ya Türkiye?

Tunus'ta yapılan olan Birleşmiş Milletler Bilgi Toplumu Dünya Zirvesi 'nde Türkiye ne şekilde yer aldı bilemiyorum, Türkiye'nin ICANN konusunda, eğer bir tutumu varsa, bu tutumunu araştırmaktayım, elime bilgi geçince sizinle paylaşacağım.Zirve bu hafta bilişim dünyasının ilgi odağı idi. Zirvenin asıl amacı olan tüm dünyaya bilişim devrimini yayma hedefini tartışmak, İnternet alan adları yönetimi tartışmasının ardında kalsa da, 100 dolarlık dizüstü bilgisayar projesi zirvede daha da güçlü duyurulmuş oldu. Daha önce de sıklıkla bahsettiğim 100 dolara, gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki öğrencilere, çocuklara dağıtılmak için üretilecek olan dizüstü bilgisayar projesi, devletlerin desteğiyle ilerliyor. Şu ana kadar 1 milyon adetlik sipariş vereceklerini belirten ülkeler beşi aştı, bunlar arasında Arap ülkeleri de bulunuyor. Zirveyle ilgili, ICANN konusunu aktaran haber ve yorumlara bugün en azından bir gazetede rastladım. Ama ülkemizin gelir durumu, gelir dağılımındaki

Firmware Güncelleyerek Donanıma Yeni Yetenek Kazandırmak

İşletim sistemi donanımlarımızla sürücü olarak adlandırılan aracılar üzerinden anlaşır. Sürücü yenilemek de bu nedenle yararlı olmaktadır. Ama sürücüden de önce, bir donanım parçası neyi nasıl yapacağını ROM belleğinde sakladığı "firmware" adlı yazılımdan öğrenir. Üreticiler üründeki hatayı yeni firmware ile düzeltip aygıta ek özellikler, yeni beceriler de katabilir. BIOS ve her türlü firmware güncellemek bu nedenle çok yararlıdır. Hangi donanım firmware'i nasıl güncellenir, Firmware Dosyasında »

BM Bilgi Toplumu Zirvesi, İnternet Alanlarının Yönetiminde Bir Yenilik Getirmedi

Tunus'ta yapılmakta olan Birleşmiş Milletler Bilgi Toplumu Dünya Zirvesi 'nin ana konusunun dijital bölünme olması, yani bilgi teknolojilerine erişim ve kullanım fırsatlarının ülkeler arasında farklılık göstermesi ve bu durumun ciddiyetinin tartışılması bekleniyordu. Fakat, alan adlarının kontrolünün ABD Hükümeti'nin atadığı ICANN 'nin elinde olması aylardır bu zirvede tartışılması hedeflenen konuydu. Bazı ülkelerin İnternet'te radikal değişikliklere yol açacak önlemler tehdidi zirvede pek de ortaya konmadı. Ve uzun süren bir toplantıdan sonra, İnternet yönetimi üzerine söz sahibi olacak bir forum kurulması kararlaştırıldı . Fakat ülkeler ve uluslararası kurumlardan oluşacak bu forum sadece söz söyleyebilecek ama herhangi bir yaptırım gücü olmayacak. ABD sözcüleri kontrolün kendi elinde kalmasından memnunken BM ve diğer bazı ülke sözcüleri bu forumun kuruluşunun da önemli bir kazanç olduğunu iddia etti. Yine de ABD Kongresi'nde bu forumu gelecek için ABD kontro

TT Resmen Özelleşti, Ama Özel Tekelin Tüketici Hayrına Hareket Edeceği Rüyası Yersiz

Türk Telekom 'un %55'i resmen Ojer Telekom'a geçti. Bazı tüketicilerin yanında birkaç yazar bile, kamu şirketi olmaktan çıkan TT'den şimdi olumlu, tüketici kaybını azaltan adımlar atmasını beklemeye başladı. Tabii ki, sosyal sorumluluk sonucu çevre, tadarikçi, hissedar, müşteri gibi "paydaşlarına" (Akademik işletme yazınında "stakeholder" tanımı yıllardır oldukça popüler ve pek çok makalenin konusu) şirketler etik davranmak zorunda. Ama ayrımı doğru yapmak gerekiyor, TT'nin bizleri abone yerine müşteri olarak görmesi bile zor oldu, hatta henüz olmadı bile denebilir. Bu anlamda, etik, müşterisine saygılı bir kurum olmasını beklemek çok doğru. Fakat benim altını çizdiğim, ADSL fiyatlarını, sabit hat görüşme ücretlerini 'makul seviyelere' indirmesi gibi beklentilere sahip olunmasının yanlışlığı. Zira iktisat bilmese de, pek çoğumuz tekel hakimiyeti altındaki piyasaların verimsiz çalıştığını, tüketicilerinden transfer ettiklerinin kendi sağla

İngiliz Hükümeti Online Kumar Reklamlarına Önlem Alıyor, Darısı Başımıza

Bir dönem futbol sahalarındaki reklam panolarında büyük takımlarımızın kumar sitelerinin reklamlarını yayınlaması tartışılıyordu. İnternet'in coğrafi sınırları ve dolayısıyla çeşitli hukuk düzenlemelerini önemsiz kılmasıyla İnternet üzerinden kumar oynatan siteler hızla çoğalmakla kalmadı, pek çok sitenin ve hizmetin ana reklam geliştirini oluşturacak kadar reklam vermeye de başladılar. İngiliz Hükümeti, bu sürecin artık çıkmaz yola girdiğini düşünerek, teşvik edici kumar reklamlarının yayınını durdurmak için çalışacağını açıkladı . Şu andaki yasalar, markalarının reklamını yapabilen kumar şirketlerinin teşvik edici reklamlarını yasaklıyor. Benzer bir uygulama ülkemizde de, özellikle böyle reklamlardan geçilmeyen pek çok site olduğunu düşünürsek, gerçekten gerekli.

AB İlerleme Raporu Telekomünikasyonda Rekabetin Altını Çizdi

Bir araştırma nedeniyle Alman telekom devi Deutsche Telekom'u incelerken, Avrupa Birliği'nin haberleşmeye, iletişime ne kadar önem verdiğini bir kez daha hatırlamış oldum. 1998'de, bu alanda rekabeti zorunlu kılan Birlik böylece devlet tekellerinin geliri azalsa bile toplumun refahını arttırmaya odaklanmıştı. Hafta içinde yayınlanan AB İlerleme Raporu'nun bilişim toplumu ve medya adlı 10. bölümünde rekabetin önemine bir kez daha dikkat çekildi . Türk Telekom'un özelleştirilmesinden daha önemli olanın serbestleşme ve rekabet olduğunu, tekel konumda bir firmanın tabii ki kendi çıkarını maksimize edeceğini hep yazıyorum. Ama bunu farkedenlerin sayısı maalesef yetersiz. Peki bu hedeflenen sonuca nasıl ulaşacağız, Telekomünikasyon Kurumu ve Rekabet Kurumu gibi düzenleyici kurumların sektör üzerindeki gücü ve yaptırımlarını arttırarak...

BM Zirvesi Öncesi İnternet'in Yönetimi Tartışmasında İlerleme Yok

İnternet'i düzenleyen temel kuruluş olarak nitelendirilebilecek ICANN , İnternet'teki alan adlarıyla ilgili kararları alıyor, veri tabanını düzenliyor. ICANN'nin kararları ABD Ticaret Bakanlığı tarafından onaylanıyor. ABD Hükümeti, kurum üzerindeki kontrolünü 2005 yazında azaltacağı yönünde bir açıklama yapmıştı, ama henüz böyle bir gelişme olmadı. Avrupa Birliği, bu tutuma dikkat çekerek, önümüzdeki hafta Tunus'ta yapılacak Bilgi Toplumu Dünya Zirvesi öncesi ABD'yi suçladı . ABD Hükümeti ise ICANN üzerindeki denetiminden vazgeçmeyeceği yönündeki açıklamaları nı, benim de burada belli aralıklarla yorumladığım gibi, aylardır sürdürüyor. İnternet'in tüm ülkeler tarafından yönetilmesinin fazla bürokratik olacağı iddiasına karşılık, İran, Çin ve Brezilya gibi ülkelerde alan adları yönetiminde özerk bir girişim yapma tehditlerini saklı tutuyorlar. Aynı adresi yazan farklı ülkelerdeki kullanıcıların farklı sitelere ulaşmasına neden olacak böyle bir girişim ise İnterne

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı, İletişim Tespti ve Dinlemesinde Resmen Görev Sahibi

Telekomünikasyon Kurumu altında oluşturulan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı, TK başkanına bağlı olarak faaliyet gösterecek. Başkanlıkta, MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı’nın ilgili birimlerinden birer temsilci bulundurulacak. Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin tespiti, dinlenmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kayda alınmasıyla ilgili görev sahibi olacak başkanlık ile ilgili düzenleme yürürlüğe girerken iletişimin dinlenmesi hakkında da kurallar resmen belirlendi. Bir dinleme kararı en fazla üç ay kullanılabilecek ve terör dışı durumlarda en fazla üç kez uzatılabilecek. Başkanlığın kurulacağını daha önce de haber vermiştik, dinleme ve takip konularındaki düzenlemelerin bize yansıdığı gibi kullanılıp kullanılmayacağını ise maalasef bilemeyeceğiz.

Yeni Altyapı Bedelleri Bölgesel Olarak Belirlendi, Ama Ses Taşımak Henüz Mümkün Değil

Telekomünikasyon sektöründe serbestleşme dönemine gireli neredeyse iki yıl oldu. Sonunda, Türk Telekom altyapısına alternatif oluşturmak isteyecek girişimciler için altyapı bedelleri belirlendi, Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. "Buna da şükür" demek mümkün ama bu altyapıların hala ses taşımacılığı için kullanılamayacak olması özel tekel konumuna geçmek üzere olan Türk Telekom'a rakipsiz konumunu sürdürme şansı veriyor. Ek olarak, cep telefonu operatörleri gibi az oyunculu ve yüksek hacimli pazarlarda lisans ücreti istenmesi normal görünse de, aslında artık haberleşme sektörünün topluma katkısı, refah artışı etkisi önem kazanıyor. Ülkemizde de, bu tip lisans ücretleri elenmeli veya minimum seviyelere çekilmeli. Ama bu son kararda, bölgeden bölgeye farklı ücretler uygulanması da, yeni altyapı kuracakları adeta tüm bölgelere altyapı kurmaktan soğutur nitelikte. Ülke kalkınması için ülke çapında rekabetçi bir ekonomi kurmak gerekirken biz suni engeller inşa

ABD Masaüstü Pazarında AMD İlk Kez Ekim Ayında Intel'i Geçti

İşlemci üreticisi Intel 'in dünya genelinde liderliği sürerken uzunca süredir Advanced Micro Devices (AMD) fiyat-performans oranı yüksek olan ürünlerle pazar payını adım adım yükseltiyordu. Nitekim, Ekim 2005'te, ABD perakende satış noktalarında satılan bilgisayarların %49.8'inin AMD; %48.5'inin Intel işlemci barındırdığı açıklandı . Perakande rakamlar üzerinden hazırlanan rapor, İnternet ve telefon gibi kanallar üzerinden yapılan satışları ve bu nedenle de pazar lideri Dell'in satışlarını içermediğinden yine de Intel'in masaüstünde geçildiğini söylemek doğru olmayabilir. Ama her ay yapılan araştırmalardan ilk kez böyle bir sonuç çıkması artık çok daha fazla kişinin AMD ürünlere güvendiğinin göstergesi. Hala marka algılaması nedeniyle daha düşük fiyatlardan satılan AMD işlemciler, dizüstü bilgisayar pazarında daha düşük bir paya sahip. Yine de işlemci pazarında rekabetin olması, Intel'in tek başına kaldığı yıllara göre önemli bir gelişme. Her ne kadar, iki

Zombi Bilgisayar Ağı Oluşturana Büyük Ceza Yolda: Kesintisiz İnternet Kullanıcıları Güvenlik Önlemleri Almalı

Virüslerin verdiği zararlar, solucanların ve truva atları gibi tehlikeli kod parçacıklarının verdiklerinden daha önemsiz olma yolunda. Zira gittikçe daha fazla kişi İnternet'e ADSL, vb. genişbant hizmetleri üzerinden ile sürekli olarak bağlı kalıyor. Bu da pek çok bilgisayarın daha fazla kötü amaçlı, bilgisayarda açık arayan taramalara yakalanmasına, bilgisayarlarına solucan ve truva atları yerleşmesine neden olabiliyor. Truva atı ve solucanlar bazen kullanıcıya doğrudan zarar vermiyor. Onun yerine, kullanıcının bilgisayarını, kod yazarının amaçları doğrultusunda kullanıyor. Örneğin kodu daha çok bilgisayara yaymak, belli adreslere reklam e-postalar yollamak, truva atı ile arka kapıdan girilip kontrol edilen bilgisayarları bir sürü halinde belli bir siteye saldırtmak bazı örnekler. Yaklaşık 400 bin bilgisayarı "zombi" gibi iradesiz kılıp bu büyük ağ üzerinden reklam, saldırı, vb. "hizmetler" vermeyi amaçlayan bir ABD'linin 50 yıl hapis cezası alması olasılığ

Devlet Tiyatroları Münakaşası İzleyiciyi Soğutuyor, Sanat Zarar Görüyor

Devlet Tiyatroları'nda yaşananlar ile ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın hamleleri, ardından Devlet Tiyatrosu çalışanlarının toplu istifaları uzun süre gündemde yer tuttu. Devlet Tiyatroları yeni sezonu yeni kadro ile zar zor açtı. Daha önce tiyatroyla yakından ilgili arkadaşlarımdan, bugün bizzat tiyatrodakilerden duyduğum ve gözlemlediğim kadarıyla bu sezon DT için zor geçiyor ve geçecek. Ödüllü bir oyunun bile pek çok izleyiciyi sıkması, arada salonu terk edenlerin normalden fazla olması ve genel beğeninin DT oyunları için düştüğü gibi bir söylenti var. Tabii ki karşılığında alkış almak için terini dökenleri bu düşüşten ayrı tutmak gerekiyor. Fakat böylesi bir istifa silsilesi olmuş ise, doğal olarak yukardan bir baskı ve siyasi bir tercih olduğu yönünde şüpheler artıyor. Halbuki devletin, ne kadar serbest pazar ekonomisinde rekabet olsa da, sunmak zorunda olduğu kamu hizmetleri var. DT'nin performansını düşürerek pek çok seyirciyi tiyatrodan soğutan, bazılarını ise

AOL Kurucusu Steve Case AOL-Time Warner'dan Ayrıldı

İnternet'in artık bir numaralı iletişim aracı olduğunu herkesin görmesini sağlayan birleşme, İnternet erişim sağlayıcısı America Online'ın medya devi Time Warner'ı satın alması idi. Fakat İnternet pazarının fazla oyuncularını silkeleyen gelişmeler sonucu AOL-Time Warner ilk aşamada hisse değerini kaybetti. Ardından da yeni devin neyi nasıl yapması gerektiği konusunda pek de etkileyici bir planının olmadığı ortaya çıktı. AOL'nin kurucu ortaklarından ve anlaşmada AOL adına sahne alan Steve Case suçu biraz da kendinde bularak, "90 bin kişiyi idare edebilecek doğru adam ben değildim sanırım" derken tepe pozisyonundan ayrılıp yönetim kurulu üyesi olarak işe devam etmişti. Hafta içinde AOL-Time Warner'dan tamamıyla ayrıldığını açıklayan Case , yine de firmanın büyük hissedarlarından. Öte yandan, stratejisini değiştiren AOL , İnternet kullanıcılarının yaklaşık yarısına erişerek Yahoo! ve MSN'in arkasında kalsa da Google'a rakip olmayı başarıyor. Adından A

Ayın Kitabı, Şiiri ve Web Siteleri: Kasım '05

Kış geldi, kışı ayın şiirinde Alphonso de Lamartine'den " Göl " ile karşılıyoruz. Kasım'ın kitabı ise Nihat Genç'ten " Köpekleşmenin Tarihi ". Ayın web siteleri Cocukguvenligi.org ve AnswersThatWork.com . Aralık için önerilerinizi bekliyorum...

Windows ve Office İnternet'ten Canlı Yayında Olacak

Rekabetin masaüstünden İnternet ortamına kayması ve İnternet'i temel platform olarak kullanan girişimlerin baş göstermesi, Microsoft'a bu gelişmelere ilgisiz kalma lüksünü bırakmayacak kadar ciddi. Google'ın OpenOffice.org ile çalışmaları, web üzerinden daha çok hizmet sunması ve özellikle web reklamcılığı pastasının ne kadar karlı olduğunu göstermesi Microsoft'a da işaretler vermiş gibi. 2000 yılında web hizmetlerinin önemine değenen Bill Gates ve Microsoft önemli adımlarını ise ancak bu hafta duyurdu . Windows Live ve Office Live, Microsoft'un iki temel yazılım ürünüyle tam olarak aynı kategoride olmasalar da İnternet üzerinden kullanılacak. Bu hizmetlerin çalışması içinse bilgisayarda Windows ya da Office kurulu olması gerekmiyor. Mesajlaşmadan günce yayınlamaya pek çok mini hizmet sunacak olan Windows Live ile çalışanların aynı dökümanlar üzerinde İnternet'ten çalışmasını, gereksiz özellikler için para ödenmemesini sağlayacak olan Office Live, seçilen özelli

256 Kbps'lik Sınırsız ADSL Tarifesinde Geri Adım Atılacak Gibi

Yeni ADSL tarifelerinde minimum hızın 512 Kbps olacağı, böylece bir nevi indirim olacağı söylentileri aylardır konuşuluyordu. Son olarak Ulaştırma Bakanı da benzer bir açıklama yapmış ama sektörü iyi bilen bazı kişiler gibi ben de bu duyurulara şüpheli yaklaşmıştım. 28 Ekim günü bu sayfada yorumladığım yeni ADSL tarifelerinde indirim değil bindirim olmadığı açık idi. Ama beni asıl mutlu eden, bu yeni düzenlemeye ciddi bir tepki gelmesi oldu. Sonunda TT Genel Müdürü Ekinalan, bir TV kanalında yeniden kotasız 256 Kbps hızında bağlantı vermeye başlayabileceklerini açıkladı. Bu da sivil toplum girişimlerinde ve bilinçli tüketici olma konusunda eksik kalan ülkemiz açısından doğru tepkinin olumlu sonuç getirebileceğini kanıtlamış oldu. Henüz resmi bir açıklama gelmedi ama 256 Kb/s sınırsız erişim tarifesi, 49 YTL'ye abone almaya devam edecek gibi. Öte yandan Ekinalan kotalı tarifeleri savunurken, limitsiz bağlantıyı kullanan bir grup müşterinin işi suistimal ettiğine dikkat çekti. Bu kon

Türk Telekom Altyapısı 21 Yıl Sonra Sözleşme Yenilenmezse Oger Grubu'ndan Geri Alınacak

Türk Telekom özelleştirmesiyle ilgili belki de en şaşırtıcı, garip olay, Türk Telekom 'un altyapısının sahipliği ile ilgili çalışmaların yapılmaması, altyapının ne şartlarda verileceğinin planlanmaması ve açıklanmaması idi. Sektörde rekabeti üst seviyeye getirmek için altyapı ayrılıp aynı altyapıda farklı operatörler rekabet edebilirdi. Tabii bu, özelleştirme gelirini etkilerdi, çünkü rekabetin topluma sağladıklarını, engellediği refah kaybını pek anlayan yok! Kamu kurumu olmaktan çıktığı için Telekomünikasyon Kurumu (TK) ile görev sözleşmesini iptal edip imtiyaz sözleşmesi imzalayan Türk Telekom'un, TK'dan lisans almasının üzerinden de 4 yıl geçmişti. 25 yıllık lisansın 21 yılı kaldı. 21 yıl sonunda ise, "Oger ya da Telekom'un 2026'daki sahipleri işten çıkmak isterse altyapı onların elinde kalacak mı" sorusu sonunda cevap bulmuş oldu. Danıştay'a gönderilip fikir istenen imtiyaz sözleşmesi, Danıştay'ın görüşü çerçevesinde düzenlendi. Buna göre, eğ

İnternet Oyunları Yeni Bir Dünya Oluşturuyor: Başkalarının Sanal Karakterlerini Geliştirip Para Kazananlar, Katil Olanlar...

İngilizce MMORPG olarak kısaltılan İnternet üzerinde kitlesel rol yapma oyunlarına arada bir burada yer veriyorum. Zira eğlence sektöründe gittikçe önem kazanan bir alan ve de ekonomik olarak da ciddi büyüklüğe ulaştı. Aylık ücret vererek sanal dünyalarda oluşturdukları karakterlerle oyun oynayanların sayısı 3-5 milyonu çoktan aştı. Fakat oyuncu sayısı ve ücretler dışında, hayatını bu oyunlardan kazananlar olması da işe ayrı bir boyut katıyor. Robbie Cooper adlı gazeteci, Asya'da çeşitli gözlemlerde bulunup oyuncuları görüntüledi. Açık arttırma sitelerinde, online oyunlarda kullanılan altınları, para birimlerini, silah vb. aletleri satanlardan çok daha fazlasının olduğunu görmemizi sağlayan habere göre, hayatlarını başkasının oyun içindeki karakterlerini güçlendirip ilerleterek kazananlar var. Oyuncular uyurken, işteyken, kullanıcı adı ve şifrelerini verdikleri kişiler onların oyun içindeki durumlarını ileri taşıyor ve bunun için günde 1 dolar gibi ücretler alıyorlar. Bu çarpıcı ge

ADSL'de Minimum Hız 512 Oldu, Fakat İndirim Aramayın Zam Arayın! Amaç İnternet'i Ucuzlatıp Kitlelere Ulaştırmak Değil ki...

Türk Telekom ADSL İnternet erişim hizmeti tarifelerinde 1 Kasım 2005'ten itibaren çok ilginç düzenlemelere gidecek. Birkaç ay önce gündeme gelen ama gerçekleşmeyen, en son Ulaştırma Bakanı'nın indirim olarak duyurup benim ise beklemede kalmayı tercih ettiğim gelişme , 256 Kbps yerine 512 Kbps bağlantı hızı sunulacağı şeklinde Türk Telekom pazarlama bölümü sayfalarında yerini aldı. Burada özetleyeceğim değişikliklerle ilgili detaylı bilgiyi, buraya tıklayarak bir Word dosyası olarak alabilirsiniz . Öncelikle bir önceki sefer dosya indirme hızının 128 Kbps'den 256'ya çıkarılmasında olduğu gibi tüm hızları bir seviye aşağı ücrete indirecek bir gelişme olmayacak. 512, 1024, 2048 Kbps sınırsız bağlantı seçenekleri fiyatları aynen, yani 99, 169 ve 269 YTL olarak kalıyor. 512 Kbps, 5 GB kotalı tarifedekiler otomatik olarak aynı fiyat ve hız ile 6 GB kota sahibi olacak. Asıl ilginç olan 256 Kbps'lık tarife seçeneklerine geliyoruz: İlk olarak bundan sonra yeni abonelere 256

Web Tasarımı Algılamasında Cinsiyet Farkı: Kadınlar ve Erkeklere Ayrı Sayfalar mı Hazırlamalı

Glamorgan Üniversitesi'nden Gloria Moss, Rod Gunn ve Krzysztof Kubacki'nin yaptığı araştırmaya göre web sitesi ziyaretçileri cinsiyetlerine göre tasarıma farklı tepki veriyor . Düz çizgiler barındıran, az renkli ve resmi dil kullanan siteler hazırlayan erkekler yine bu tip siteleri beğenirken kadınlar da yine başka kadınların hazırladığı sitelere istatistiki olarak daha olumlu tepkiler verdiler. Tabii ki bu eğilimlerini sadece değerlendirmede değil, tasarımlarında da ortaya koyuyorlar. Çalışma Fransa ve Polanya'da da yapıldı ve benzer sonuçlar bulundu. Pek çok web sitesinin erkek ağırlıklı tasarım grupları tarafından oluşturulması da konuya başka bir boyut katıyor. İş, eğitim, eğlence amaçlı sitelerden özellikle kadınlara yönelik olanlarının bu nedenle potansiyellerinin altında performans gösteriyor olması mümkün. Yani, erkeklerle kadınların İnternet'i oldukça farklı amaçlar için kullanabilmesinin tek nedeni web sitelerinin konusu olmayabiliyor. Sonuçlardan emin olmak i

TT Özelleştirilmesinin İptali Değil Ama Durdurulması Talebi Reddedildi

Türk Telekom özelleştirilmesinin iptali yönünde açılan davalar Danıştay 13. Dairesi tarafından bir araya getirilmişti. Bugün yapılan açıklamaya göre, Türk Telekom’un yüzde 55’inin satışında yürütmeyi durdurma talebi Danıştay tarafından reddedildi . Şimdi, yine Danıştay’da bekleyen imtiyaz sözleşmesinin onaylanması bekleniyor. Bu arada yürütmeyi yani özelleştirmeyi iptal talebi görüşülmeye devam edilecek. Fakat oybirliğiyle alınan karar bundan sonraki kararların da yönünü neredeyse belli etmiş oluyor. Açıklamada, Türk Telekom'a ihale öncesinde CDMA-WLL verilmesinin özelleştirmenin durdurulması için bir neden olamayacağı da açıklandı. Burada birkaç kez dile getirdiğim ilginç gelişme ise, bu konu gündeme gelince TT'nin bu hakkı iade etmesiydi, ki bu davranış gerçekten şüphe oluşturmuş durumda. Ama çok önceden beri altını çizdiğim gibi, sektör ve Türkiye için önemli olan TT'nin satışından ziyade sektörde rekabet olup olmayacağı. Zira tekel piyasalar her zaman refah kaybına yol

Geceleri Açık Bırakılan Bilgisayarlar Çevreye ve Ekonomiye Büyük Yük

Fujitsu Siemens tarafından yapılan araştırmaya katılan 1000 çalışandan 370'i bilgisayarlarını işten çıkarken asla kapatmadıklarını belirtmiş . Sadece İngiltere'de, mesai saatleri dışında açık bırakılan bilgisayarların, 'bekleme konumu'na geçseler dahi yılda 123 milyon sterlin enerji masrafı çıkardığı hesaplanmış. Hele petrol ve dolayısıyla enerji fiyatlarının arttığı bu dönemde fazladan enerji tüketimi sadece bilgisayarlar açısından değil, tüm ev cihazları açısından önemli bir toplam maliyetin ortaya çıkmasına neden oluyor. İngiltere'de bu nedenle şirketlerin, bilgisayarları kapatma politikası geliştirip bunu çalışanlarına uygulatması için girişimler başladı. Ülkemizde bilgisayar sayısı daha az olsa da benzer eğilimler, her yerde olduğu gibi, bizde de yaşanıyor. Üniversitelerimizde de onlarca bilgisayarın açık kaldığını sıklıkla gözlemliyorum. İşin ekonomik boyutu yanında asıl önemli olan, tüketilen enerji ve ortaya çıkan ısıyla çevreye zarar veriyor oluşumuz. Bir b

Soğuktan Donmadan Vaillant Çağrı Merkezine Ulaşmak Mümkün mü...

Bir ürün ya da hizmet hakkında yönlendirici yorum yapmamaya özen gösteririm, bu konuyu "Site Hakkında" sayfasında da ele aldım. Fakat web güncelerinde doğal olarak başımızdan geçenleri tecrübe olarak aktarıyoruz. Akıllılar kendi hata ve tecrübelerinden ders alırken bilgeler başkalarının hata ve tecrübelerinden ders alır, işte günceler de bilgelere hizmet etmiş oluyor... Bir süredir sorunlu olan Vaillant marka kombimize bakması için teknik bir eleman çağırmak zorunda kaldık. Fakat Vaillant seçtiği yeni yöntem ile ülke çapında tek bir numaradan ulaşılabilen bir çağrı merkezi kurmuş. En basit, en sıradan, en kısa işler için bile (212) 444 2 888 numaralı çağrı merkezini arıyorsunuz. Tabii ilk aşamada bu bize şaşırtıcı gelmedi, ne de olsa bankalar, İnternet şirketleri, vd. kurumlara sıklıkla çağrı merkezleri üzerinden ulaşmaya alıştık. Ama işin bu sefer farklı olduğunu anlamamız iki günü buldu. İlk gün on dakika bekleyip "herhalde hafta sonu, çalışmıyorlar ya da az çalışan va

Flock: Web 2.0 Özellikli Yeni Web Tarayıcı

Geçtiğimiz hafta 100. milyonuncu kez indirilme başarısı na ulaşan Firefox web tarayıcısı üzerine inşa edilmiş yeni bir tarayıcı daha pazara girdi. Flock adlı yeni tarayıcı barındırdığı pek çok özellikle göz dolduruyor. Web 2.0 tanımını henüz Türkiye'de pek kullanmıyoruz, nitekim bu kavramın ne kadar doğru olduğunu da düşünmüyor değilim. Web 2.0'yi sadece daha etkileşimli, herkesin yayın yaptığı, paylaştığı bir İnternet'e indirgemek istemiyorum, ama Flock'u tanıtmak için kullanılan genel metoda bende uymayı seçtim. Web 2.0 olarak adlandırılan "etiketlendirme", "günce yayınlama", kolay içerik ve resim paylaşma hizmetleri üzerine uzmanlaşmış hizmet verenler gün geçtikçe çoğalıyor. Flock da dahili özellikleri ile bu tip hizmetleri sıklıkla kullananları fazlasıyla mutlu ediyor. Adres çubuğuna tek tıkla RSS kaynağa ulaşmak, siteyi sık kullanılanlara eklemekle kalmayıp siteyi etiketlendirmek ve başkalarıyla del.ico.us gibi sitelerde paylaşmak, Flickr gibi

İnternet En Az Ulaştırma ve Haberleşme Kadar Önemli; Kablo Hatlarımız Neden Bu Kadar Eksik? Pazarı Digiturk'e mi Bırakmak!

Akademik bir çalışma için son günlerde Avrupa Birliği'nin önceliklerini araştırıyor ve inceliyorum. AB, bölgeler arasındaki farkları azaltmak için düzenlemeler, ekonomik yardımlar yaptığı gibi, insanları, kültürleri, "pazarları" birbirine bağlamak için haberleşme ve ulaştırma alanlarına kurulduğundan beri çok önem veriyor, ciddi kaynak aktarıyor. Bilişim geliştikçe haberleşmenin, bilgi paylaşımı ve el değişiminin, finansal hareketlerin gittikçe daha çoğu İnternet altyapısı üzerinden yapılıyor. Bu nedenle AB herkese, her yere İnternet'i ulaştırmayı amaçlıyor. ABD'de bazı şehirlerde ücretsiz WiFi kablosuz İnternet bağlantısı verilmeye başlandı başlanacak. Ama İnternet'in 21. yüzyılın kara, hava veya demiryolu olduğunu henüz tam olarak kavrayamadık. Hele kablo şebekesini yayamıyor oluşumuz büyük bir eksiklik. Zira kablo üzerinden TV yayını, İnternet, ses taşımak kolay. Ama Kablo TV ve İnternet ülkenin çok az bölümünde hizmet olarak sunuluyor. İstanbul'da bile

Gizli Ayarlarla Ekran Kartına Dışarıdan Doping

Ekran kartları geliştikçe, üreticilerinin hazırladığı sürücülere alternatif yazılımlar çoğalıyor. Bu üçüncü parti sürücülerle ekran kartınızda normalde ulaşamadığınız ayarları değiştirebilir, ekran kartını daha yüksek hıza zorlayabilir ve performans artışı elde edebilirsiniz... Detaylar "Ekran Kartı Optimizasyonu" dosyasının devamı olan Gizli Ayarlarla Ekran Kartına Dışarıdan Doping dosya konusunda »

Kaçak Ceptel Yönetmeliği Yayınlandı, ADSL Tarifelerinde Değişiklik Haberleri...

Bilişim dünyasındaki gelişmeleri doğru şekilde yorumlayabilmek için bazı şeylerin resmiyet kazanmasını ve hatlarının belli olmasını bekliyor sonra da gördüğüm doğru ve yanlışları listeleyip ilgili önerileri yapıyorum. Zaten bu kişisel sitenin de diğer yayınları atlatmaya çalışan bir haber sitesi olmadığı ortada. Bu nedenle, kaçak ve çalıntı cep telefonları konusunu düzenleyecek TK yönetmeliğine ve de Ulaştırma Bakanı'nın ADSL'de en düşük hızın 512 Kbps olacağı açıklamasına bugüne kadar yer vermemiştim. Sonunda, TK'nın ceptellerle ilgili düzenlemesi bir gün önce Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi . Yönetmelikle ilgili detayları buraya almıyorum, detayları merak edenler buraya veya buraya tıklayabilirler. Maalesef düzenlemede hala yurt dışından telefon satın alanları veya hediye kabul edenleri zorda bırakacak eksiklikler var. Fakat dışardan bavul içinde getirilen kaçak cihazlarla mücadele edilebilmesi için ilk aşamada bu önemli bir adım. Yine de bir şeyleri en

Lazer Yazıcılar Çıktılara Gizli Servisin Çözeceği Şifreler Yerleştiriyor!

Elektronik Sınırlar Örgütü (Electronic Frontier Foundation - EFF), yaptığı çalışmayla Xerox DocuColor yazıcıların çıktılara yerleştirdiği noktaları "okumayı" ve çözmeyi başardı . Renkli lazer yazıcılardan bazıları, çıktılara çevresi 1 milimetreye yakın sarı noktalar basıyor. ABD Gizli Servisi, yazıcı üreticileriyle böyle bir anlaşmayı, döküman sahteciliğini engelleme amacıyla yaptığını doğruladı. Sarı noktaların ise çıktının alındığı tarihi ve de yazıcının seri numarasını barındırdığı ortaya kondu. Böylece bir dökümanın hangi tarihte, kim tarafından alınan, kullanılan bir yazıcıdan elde edildiği öğrenilebilir. Gizli Servis bu bilgi sadece suç durumlarında kullandığını açıklasa da, ABD'de ve pek çok ülkede devletin bu bilgiyi başka şartlar altında kullanmasını engelleyecek düzenlemeler bulunmuyor! Bu da her türlü çıktının farklı amaçlar için takip edilebileceğini gösteriyor... EFF, sitesinde konuyla ilgili haberin yanında yazıcıların listesini vererek sarı noktaları yerle

e-Devlet Kapısı İhalesinde Açık Kaynak Tercihi ile Oytek Kazandı

Tüm e-devlet projelerini bir araya toplayacak olan e-devlet kapısı ihalesini Oyak şiketlerinden Oytek kazandı . İhalede en düşük tekliften %7 daha yüksek bir ücret önermesine rağmen ihaleyi Oytek 'in kazanması bazı değerlendirmeleri daha geniş açıdan bakarak yapabileceğimizin güzel bir örneği oldu. Ücretin puanlamada arka planda kaldığı ihalede, açık kaynak kod tercihi sonucu belirledi. Gerçekten de kamusal bir projede kapalı kodlarla çalışmak çoğu zaman akıllıca bir seçim olmaktan uzak kalıyor. Tabii sadece kapının açık kaynak kodlu olması bu seçime sevinmek için yeterli değil, diğer e-devlet gelişmelerini de takip edip yorumlayacağız.

Yeni Windows Yaması Windows'unuzu Darmadağın Edebilir

Uzun sayılabilecek bir aradan sonra Microsoft bu hafta dört kritik Windows yaması dağıtmıştı. Son birkaç yıldır, dağıtılan yamaların kapatmayı amaçladığı açıkları kullanan solucanlar, yamalanmayan sayısız sistemi etkilemişti. Bu sefer de benzer bir süreç yaşanabilir. Ama daha önemlisi, bu yamalardan bir tanesi Windows'da karmaşa yaratabiliyor. Windows'da oturum açamama, Windows Güvenlik Duvarı'nın çalışmaması, Ağ Bağlantıları klasörünün boş görünmesi, COM+ uygulamalarının başlamaması bunlardan sadece bazıları. Bu sorun, COM+ katalog klasörüne erişim haklarının değiştirilmesi sonucu ortaya çıkıyor. Bu tip sorunlar yaşansa bile, yama görevini görerek açığı kapatmış oluyor. Sorunun çözümü içinse Microsoft destek sayfalarında bilgi veriliyor .

"Danıştay TT Özelleştirmesini İptal Eder mi" Spekülasyonu

Son günlerde gerek basında, gerekse de İnternet'te medya kuruluşları Türk Telekom özelleştirmesinin Danıştay tarafından iptal edilip edilmeyeceği ile ilgili "atlatma" haberler verme iddiasıyla spekülasyon yapıyor. Pek çok şey speküle edilebilir ama bir mahkemenin alacağı kararı önceden bildirmek çok ilginç. Sonuçta kanunlar doğrultusunda bir karar verilecek, işin içine insiyatif hiç ya da olabilecek en az seviyede girecek. Yine geçtiğimiz haftalarda başlayan ve hala devam eden bir konu da, özelleştirme sırasında bile bu kadar öne çıkarılamayan "Telefon işi, telekom şirketleri bitiyor" sözleri ile TT özelleştirmesini onaylamak. Evet özelleştirmenin olumlu sonuçları olacağına çoğumuz inanıyoruz ama bu nedenle değil, sektörün ve verilen hizmetlerin gelişeceği hayaliyle... The Economist dergisinin birkaç sayı önceki kapak konusunda, ses transferine odaklanan telekom şirketlerinin İnternet üzerinden VoIP tabanlı görüşmeler nedeniyle ciddi gelir kaybına uğradıkları ve

TT Sabit Hatlarda İndirime Gidecek Söylentisi: İyi mi, Kötü mü?

Uzun mesafe telefon hizmeti (UMTH) veren firmalara bugüne kadar yüksek arabağlantı fiyatı uygulayan Türk Telekom (TT), Telekomünikasyon Kurumu 'nun (TK) açıkladığı yeni fiyat tarifesine uyarak neredeyse yarı fiyatına arabağlantı sunmak zorunda kalacak. Daha önce, UMTH firmalarına ses iletiminde pazar kaybetmemek için, beş yeni sabit hat tarife paketi düzenleyerek uzun mesafe görüşmelerinde ciddi indirime giden Türk Telekom altyapı tekeli olmasından faydalanmıştı. Yeni ve daha düşük arabağlantı fiyatları ile UMTH lisansı olan firmaların daha rekabetçi olacağından çekinen Türk Telekom'un sabit hat konuşma ücretlerini düşüreceği şeklinde bir söylenti dolaşmaya başladı. Yeni tarifelerin belirlenmesi, daha sonra TK'nın onayına sunulması ve onay alması uzun bir süreç. Fakat eğer bu söylenti gerçek ise, bu indirimi dikkatli yorumlamak lazım. UMTH'lerin pazara girişi ile oluşan rekabet TT'yi fiyat indirimine iterek kullanıcıların kazançlı çıkmasına neden oluyor şeklinde b

Microsoft Kendisine Anti-Tröst Davası Açan Real Networks'e 761 Milyon Dolar Ödeyecek

Microsoft'un işletim sistemi pazarında tekel konumunu kötüye kullanarak diğer yazılım firmalarının ürünleri yerine kendi programlarını kullanıcıya kullandırtma niyetiyle ilgili pek çok anti-tekel davası açılmış ve sonuçlanmıştı. Aynı hamleleri ciddi olarak sürdüren belki de tek firma, çoklu ortam dosyalarını oynatma, medya dosyalarının İnternet'ten edinilmesi alanında faaliyet gösteren Real Networks idi. Avrupa Birliği içinde de Microsoft'a karşı hukuki girişimlerini sürdüren Real, 1 milyar dolar zarara uğradığı iddiasındaydı. İki firma bugün açıkladıklarına göre anlaşmaya vardılar. 460 milyon doları tekelcilik konusunda olmak üzere Microsoft Real'e 761 milyon dolar ödemeyi kabul etti. Fakat sıcak savaştan soğuk savaş durumuna geçmek istemediklerini belirten firmalar belli alanlarda işbirliği içinde çalışacaklarını açıkladılar. Buna göre, Real ürünlerinde MSN arama kutusu gibi eklentiler bulunacakken Microsoft ürünlerinde ise Real'in İnternet müzik satış hizmeti oda

Web'de Hızlı Büyüme: 2005'te Açılan Siteler Şimdiden Rekor Kırdı

Netcraft'in aylık sunucu ve web sitesi raporları nın Ekim 2005 sonuçlarına göre yılbaşından bu yana İnternet'e 17 milyon web sitesi eklendi. İnternet'te patlama yaşanan dönemlerde, 2000 yılının tümünde dahi 16 milyon yeni site açılmıştı. Netcraft 74,4 milyon siteden yanıt aldı. On sene önce ise firma 19 bin adet site sayabilmişti. Bu büyük artış, İnternet'in medya olarak tekrar ve hızlı bir şekilde önem kazanmaya başladığını gösteriyor. Gerek web yayıncılığına ilgi gerekse de ticari kurumların İnternet sitesiz kalmayı olasılık dışı görmesi bu eğilimin takip edilmesi gerektiğini gösteriyor. Bu hızlı artışın altında olumsuz girişimler de önemli pay sahibi. Spam dağıtanlar, ticari sitelerinin farklı kopyalarını arama sitelerinde yer kapmak için çoğaltanlar, başkalarının ismine site kaydedip tek sayfalık "satış yayını" yapanlar ilk akla gelenler. Rakamın gerçekten artmasını sağlayan nedenler ise, kişisel web güncelerinin artışı ve pek çok kişinin blog araçları ile

Programlama Bölümü Yenilendi: Operatörler ve Konsol Komutları

Programlamaya Giriş bölümünün dördüncü yazısında matematik işlemler yapmak için ihtiyaç duyduğumuz matematiksel ifadelere odaklanacağız. Aritmetik, ilişkisel ve mantık operatörler ile konsol komutlarını içeren yeni yazı cihansalim.net/programlama adresinde...

Bugünün Dosya ve Klasörleri Gelecekte Çürüyebilir: Dökümanları Hızla Gelişen Teknolojiden Koruma Çabaları

İnsanlık kağıt üzerine dökdüğü anlaşmalar, hikayeler, kısacası tarihi ile geçmişle bağını koruyabiliyor. Fakat bilgileri saklamak için gittikçe kağıt yerine sayısal medyayı kullanıyoruz. Bilişim dünyası çok hızlı geliştiğinden sayısal ortamda saklanan bilgiler için başlıca iki tehdit mevcut. Kağıtlar gibi solup yırtılmasalar da, sayısal veriler artık kullanılmayan medya türlerinde kayıtlı unutulabiliyor, örneğin eski 5 inçlik disketler, veya saklandıkları dosya biçimi artık kullanılmıyor. Asıl tehlikeli olan veri kaybı nedeni, ikinci tehdit türünden geliyor. Daha şimdiden 1970'lerde, o zamanki sistemler kullanarak kaydedilen bilgilerin hiçbir şekilde açılamadığı açıklandı. Artık kullanılmayan programlar, dosya formatları bazen hala kullanımda olan başka programlar ile açılabiliyor. Ama veri aynı şekilde ve görsellikte gösterilemezse sorunlar yaşanabiliyor. Bu sorunu çözmek için bazı girişimler mevcut. Örneğin "emülatör" olarak adlandırılan yazılımlar ilk akla gelenler. Bi

1. Seviye İnternet Altyapı Sağlayıcıların Bağlantı Anlaşmazlığı Bazı Kullanıcıları "Karanlıkta Bıraktı"

İnternet erişim hizmeti sunan servis sağlayıcılara ve bazı kurumlara hizmet veren, İnternet omurgası olarak adlandırılabilecek birinci sıra İnternet sağlayıcıların dünya devlerinden ikisi Level 3 Communications ile Cogent arasındaki anlaşmazlık Çarşamba günü uç noktaya taşındı. Normalde şebeke sağlayan firmalar birbirleriyle doğrudan "peer" olarak adlandırılan bağlantılar kuruyorlar. Aksi halde bir şebekenin ayakta tuttuğu web sitesi, vb. hizmetlere ulaşmak için pek çok aracı sunucu, şebeke ve ağdan geçmek gerekiyor. Bu doğrudan bağlantılar benzer büyüklükteki firmalar arasında genellikle ücretsiz olarak kuruluyor, zira iki taraf da birbirine eşit miktarlarda trafik yönlendiriyor. Daha küçük firmalar, büyük olanlarla doğrudan bağlantı kurmak için ek ücretler ödüyor ya da belli anlaşmalar yapıyorlar. Level 3 Communications, Cogent'in daha küçük olduğu gerekçesi ile bir süredir ek ücret talep ediyordu. Sonunda iki gün önce Level 3, Cogent ile arasındaki doğrudan bağlantıyı

AB Avrupa Ülkeleri Arasında Cep Telefonu Roaming Ücretleri ve Öneri Sitesi Açtı

Avrupa Birliği cep telefonu kullanıcılarının daha uygun fiyata uluslararası dolaşım hizmeti alması için özel bir site açtı. AB Bilgi Toplumu tematik portalı altında yer alan sitede şu anda sadece üye 25 ülkenin operatörleri listeleniyor. Ama gideceğiniz ülkelerdeki farklı dakika başına ücret farklılıklarını görünce şaşıracaksınız. Zaten sitede bazı durumlarda A ülkesinden B ülkesine giden iki kişinin operatör tercihleri yüzünden 2-3 kata varan fark gösteren ücretler ödemesini engellemek amacıyla kuruldu. Bu gibi durumlarda, gidilen ülkede ödemeli kartlar da mevcut hattınız yerine tercih edilebilir. Sitede ayrıca roaming'in, uluslararası dolaşımın ne olduğu, dışardayken aranmak ve arama yapmanın farkları, sık sorulan sorular gibi herkesi ilgilendirecek bölümler içeriyor. Bu haliyle de, İnternet'in AB içinde ne kadar önemli bir başvuru kaynağı yapılmaya çalışıldığının aslında bir göstergesi...