Kayıtlar

Aralık, 2005 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ABD Ulusal Güvenlik Kurumu Cookie Kullanarak Gezilen Siteleri mi İzliyor

İnternet siteleri " cookie " adı verilen minik dosyaları ziyaretçilerinin bilgisayarına kaydederek tercihlerinizi saklayabiliyor, örneğin alışveriş ya da e-posta sitesine her girdiğinizde şifrenizi sormadan sizi tanıyabiliyorlar. ABD, 2003'te devlet kurumlarının kalıcı cookie kullanımını yasaklamıştı, zira kişisel mahremiyet ihlali ve "izleme yapılıyor" şeklindeki teorilerin önüne geçilmek istenmişti. Fakat Ulusal Güvenlik Kurumu web sitesinin kalıcı cookie kullandığı görülünce bu önemli bir haber olarak medyada yerini aldı. Ve ABD Hükümeti'nin Ulusal Güvenlik Kurumu'na e-posta ve telefon konuşmalarını gizli dinleme hakkı verdiğinin ortaya çıkmasıyla başlayan gelişmelere eklenen son halka oldu. "Cookie"ler ya geçici ya da kalıcı oluyor, kurumun web sitesinin yerleştirdikleri ise 2035'e kadar bilgisayarda saklanacak şekilde hazırlanmış, tabii bu tip dosyaları elle silmek mümkün. Kurumdan yapılan açıklama bunun bir yazılım hatası olduğunu, d

19,5 Milyon Ceptelden Sadece 1 Milyonu Kaydedilmedi, Bunlar Bayramdan Sonra Çalışmayabilir

"Kayıtsız" olarak nitelendirilen 19,5 milyon cep telefonunun 18,5 milyonunun kaydedildiği açıklandı . Geri kalan 1 milyon telefonun listesinin incelendiği, gri listenin oluşturulduğu ve bayram sonrası bu telefonların bir bölümünün görüşmeye kapatılacağı Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Tayfun Acarer tarafından belirtildi. Buna göre TK 74 milyon YTL gelir elde etti, ama bu gelirin nasıl kullanılacağı da ayrı bir konu. Bu kaynakla biraz da şaşırtıcı bir ihaleye çıkıldı ve kapalı kaynak kodu olan bir yazılım hazırlatılacak, böylece ceptel ve görüşmelerin takip edilip veri tabanı oluşturulması planlanıyor. Bunu da, ilerde irdeleyeceğimiz konular arasına koyup kaçak ceptellere dönelim. Gerçekten de büyük bir rakama ulaşılmış, herhalde artık kullanılmayan pek çok eski, atılmış, unutulmuş ceptel de kaydedilmiş oldu. Asıl açıklanmayan ve şüphelendiğim ise bir telefonun birkaç kez kaydedilmiş olup olmadığı, sistemin buna izin vermediği belirtilse de farklı operatör aynı telefonlar içi

Yozlaşan Dünya, Toplum: 100% Suçlunun Kaskosunu Kullanmak İçin Kaza Yapan Aracın Hasarını Katlamak...

Duran aracımıza 100% hatalı olarak arkadan çarpıldıktan sonra aracı servise verdik. Bir kez de aracın durumunu görmek için servise gittik ve de aslında bizim küçük olduğunu sandığımız zarar için araçta ciddi bir tamirat yapıldığını gördük. Bizim olayımızda aracımızın ne kadar hasarlı olup olmadığıyla ilgili servisimizle ilgili bir şüphem füven sorunum yok fakat o günden beri pek çok kişiye konudan bahsettim ve daha önce karşı tarafın tümden suçlu olduğu kazalar yaşayan kişiler böyle durumlarda hasarın abartıldığını, bunun sıradan olduğunu söyledi. Serviste gerek "ceza" olarak karşı tarafa mali yük bindirmek, gerekse de tamirat ile parça değiştirilerek komisyon kazancı sağlamak gibi amaçlarla karşı tarafın kaskosuna belki de gerçek hasardan daha fazla yük bindirildiğini pek çok kişinin bildiğini görmek beni gerçekten yaraladı. Ya ben hala saf kalıp bu dünyaya uyum sağlayamayıp şaşıranlardanım ya da toplum olarak o kadar yozlaştık ki bu kadar büyük haksızlıkları bile sıradan gö

Yeni Elektronik Haberleşme Kanunu Komisyon’da kabul edildi, Ama Rekabet Kurulu'nun Sektördeki Etkisi Kısıtlandı!

Sıklıkla, hatta daha dün rekabetin önemine dikkat çekip bilişimde aşama kat etmek için önce haberleşme altyapısının ilerlemesini, bunun için de rekabetçi bir ortam sağlanmasının gerektiğini belirtmiştim. Fakat hafta içinde bir haberi kaçırdığımı fark ettim. O da, ne zamandır beklediğimiz "Elektronik Haberleşme Kanunu" idi. Kanun tasarısı TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda kabul edildi . Tasarı pek çok alanda yeni düzenlemeler getiriyor, tasarıyı ilerki günlerde inceleyip yorumlarımı aktaracağım. Ama ilk aşamada dikkat çeken, her sektörde düzenleme yapan ve rekabeti koruyan Rekabet Kurumu 'nun telekomünikasyon sektöründe yetkisinin kısıltılması. Böyle bir değişim herhangi bir şekilde iyi niyetle yapılmış da olsa, örneğin Telekomünikasyon Kurumu 'nun etkisini ve düzenleyici gücünü öne çıkaracak olsa da bence sağlıklı değil. Zira rekabet için ülke çapında etkili ve saygın ayrı bir kurumun olması, bu kurumun sadece bu alanda uzmanlaşmış olması çok ö

Anayasa Mahkemesi Türk Telekom'a Olur Verdi, Şimdi Düzenleyici Kurumlar Özel Tekeli Engellemeli

Anayasa Mahkemesi dün Türk Telekom'un çoğunluk hissesinin özelleştirilmesi için açılan yürütmeyi durdurma ve iptal etme istemlerini reddetti. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu da, Haber-Sen'in girişimlerini karara bağlamadan önce Anayasa Mahkemesi'nin kararını bekliyordu. Böylece Türk Telekom özelleştirilmesi hukuki olarak neredeyse karara bağlanmak üzere.İşte bu noktada önemli olan, eğer bir tekeli özelleştirme kararı aldıysak bunun artık tekel konumunu kötüye kullanmamasını sağlamak. Zira özelleştirme ya da kamulaştırmadan daha önemli olan şey rekabettir, bir yerde rekabet olmadıkça refah kaybı olur. Telekomünikasyon alanında da rekabetin sağlanması için Rekabet Kurulu ve Telekomünikasyon Kurumu'na önemli görev düşüyor...

Microsoft'a Avrupa Birliği'nden Günde 2 Milyon Euro Ceza Tehdidi

Bu hafta Microsoft haberleri ciddi gelişmeleri işaret ettiğinden burada sıklıkla yer verme ihtiyacı hissediyorum. Firmanın işletim sistemi pazarındaki tekel konumunu kötüye kullanarak çeşitli alanlardaki rakipleriyle haksız rekabet ortamı oluşturması Avrupa Birliği tarafından daha önce de cezalandırılmış, örneğin Windows Media Player'sız bir Windows sürümünün piyasaya sürülmesi talep edilmişti. Son olarak, sunucu yazılımlarında rakiplerini Microsoft'un sistemleri konusunda daha fazla bilgilendirmesi için uyarı geldi. Bu konuda bir gelişme olmadığından AB firmaya beş hafta daha verdi ve ardından hala bir ilerleme olmazsa günde 2 milyon Euro ceza uygulanacağı açıklandı . Microsoft ise AB'nin istekleri doğrultusunda yüzden fazla değişiklik yaptığına dikkat çekerek AB'nin isteklerinin bitmediğini ve asla tatmin olmadığını iddia ediyor. Firmanın ödediği ceza miktarları finansal olarak yük oluştururken davacılardan biri olan Real Networks ile derin bir işbirliğine gitmişti .

AOL Microsoft Yerine Google İle Çalışmaya Devam Edecek, Google Bağımsızlığını Yitirecek mi?

Microsoft-America Online (AOL) flörtü birkaç ay sürdükten sonra sonlandı. Daha önce de yer verdiğim gibi , Microsoft, AOL ile popüler bir İnternet portalı oluşturmak, ortak hizmetler sunmak, reklam ve arama konusunda beraber çalışmak istiyordu. Fakat AOL'e arama ve reklam hizmeti veren, AOL sitelerinde gösterdiği reklamlar toplam gelirlerinin %12'sini oluşturan Google, AOL'yi ortaklığın sürmesi için ikna etti ve AOL'nin %5 hissesini 1 milyar dolar karşılığı alacağını açıkladı . Anlaşma bilişim dünyasının odak konusu olduğu gibi finansal olarak da farklı yorumlarla karşılandı. Microsoft'un geliştirmeye devam ettiği arama hizmetini yaymak ve de İnternet platformunda hızlı bir yükselişle iyi bir yer kapma hedefi gerçekleşmemiş olsa da bazıları Microsoft'un yeteri kadar zorladığını, mantıksız rakamlara çıkmadığını dile getiriyor. Öte yandan Microsoft'un aksine Google gelirlerini İnternet uygulamalarından kazanıyor. Özellikle arama sonuçlarıyla gösterdiği reklaml

Internet Explorer'a Firefox Dokunuşu; IE Artık Mac Dünyasında Yok

Microsoft'un Internet Explorer web tarayıcısının bir sonraki, yani 7. sürümü RSS desteği barındıracak. Bunun için nasıl bir simge kullanacağını değerlendirirken varolan bir tarayıcıdaki bir düğmeyi aynen kullanma fikri ağır basınca Mozilla Firefox'daki turuncu simgeyi kullanmak için Mozilla ile görüşen Microsoft olumlu yanıt almış . Tabii ki bu kadar basit ve minik bir şeyi bilişim dünyasında bir anlaşma veya ortaklık olarak adlandırmak mümkün değil, ama bir tarafta daha önceki tarayıcı rakibi Netscape Navigator'u tekel konumunu kullanarak alt eden Microsoft, diğer tarafta da son dönemde yavaşlasa da bir anda %10 pazar payı kapan açık kaynak kodlu Firefox olunca konu ilgi çekiyor. En azından Microsoft için iyi bir halkla ilişkiler adımı. Mozilla Firefox tarafı ise, olayın bir kazan/kaybet durumu olmadığını, bir simge ile üstün olamayacaklarına dikkat çekerek, tam tersine farklı yazılımlar arasındaki uyumluluğun önemini öne çıkarıyor. Böylece ilerde Internet Explorer kullana

3,5 Saat Trafik Polisi Bekle, Alışveriş Merkezlerine Milyonlar Aksın... Bu İnsanlar Çıldırmış mı?

Her gün yaklaşık 500 aracın katıldığı İstanbul trafiği onlarca bölgede yolların yeniden yapılmasıyla gerçekten de inanılmaz bir raddeye ulaştı. Cumartesi Anadolu yakasına geçerken yaşadığımız küçük bir kaza nedeniyle polis çağırdık. Olay, gideceğimiz noktaya son derece yakın olduğu için polisi beklemek önceleri sorun olmadı. Ama trafik polislerini tam 3,5 saat bekledik! Evet, üç buçuk saat. Memurlar her yerde kaza olduğunu, yoğun trafik nedeniyle de geç kaldıklarını söylediler. Üç buçuk saat, uzaktan geçebilecek bir polis aracını gözden kaçırmamak için yağmur altında bekleyince gece de ateşimiz çıktı tabii. Bu arada arabalarda yemek yedik, radyo dinledik ama saatler geçmek bilmedi. Bugün ise, gerçekten de günümüz toplumunu irdelemenin ne kadar doğru olduğu kanısına bir kez daha vardık. İlk kurulan merkezlerin aksine, yaşam alanlarının içine sıkıştırılan dev alışveriş merkezleri artı İstanbul'daki yüzden fazla yol çalışması ve yağış bugüne kadar tanık olmadığımız bir yoğunluğun için

Yeni İnternet Alan Adları ve Yönetimi: Ne Nedir?

Türkiye yeni İnternet alan adları ve adresleme sistemleri ile tanıştı. Bir hayli ilgi çeken Türkçe İnternet adres yönlendirme sistemi ve de net, com.tr gibi uzantıları kaldıran alan adı hizmetleri ne kadar güvenilir? Bu hizmetlere verilen paralar ile ne kadar kişi yeni adresimize ulaşabilir? Türkiye özellikle uzantısız İnternet alan adları sistemine erken mi atladı? Hepsi, güncellenmeye devam edecek olan Yeni İnternet Alan Adları dosya konusunda »

Çin, Teknolojik Ürün İhracatında ABD'yi Geride Bırakarak Birinciliğe Oturdu

OECD 12 Aralık'ta Çin'in ABD'yi teknolojik ürün ihracatında geride bırakarak dünyanın 1. numarası olduğunu açıkladı. Bu da Çin'in ihracatının sadece değersiz tutulan para birimi Yuan ile ABD ürünlerini taklit eden hileci bir yaklaşımla açıklanamayacağını gösteriyor. BusinessWeek diğer nedenleri araştırdığı makalesinde sadece Batılı şirketlerin değil Tayvan ve bölgedeki diğer ülkelerin şirketlerinin de üretimi Çin'e kaydırdığının altını çiziyor. ABD'de bilim alanındaki doktora derecelerinin 13'te birinin Çinliler'e verildiğini, artık gittikçe daha çok Çinli'nin akademik eğitim sonrası ülkesine geri döndüğüne dikkat çekiliyor. Çin'in yerli markalarının dünya çapında henüz çok başarılı olmasalar da yükselmeye devam edecekleri beklentisi hakim. "Çin'in Yüzyılı" kitabının yazarı Oded Shenkar, teknoloji pazarında yukarılara çıktıkça yabancı payının artmasının doğal olduğunu yine de Çinli firmaların ticarette daha büyük pay alacaklarını i

Telekomünikasyon Pazarında "Yabancı Payı" Kelimesi Yetersiz Kaldı, Pazar Yabancılaştı, Ama Yerliler Hala Para Kazanabilir

Avea'nın %19'a yakın payı İş Bankası'nın, %40'ı Türk Telekom'un, Türk Telekom'un %45'inin devletin elinde olduğu da hesaba katılırsa Avea'da Türk payı yaklaşık %37. Turkcell'in ise azınlık hisseleri Türk şirketlerine ait. Son gelişmelerle sabit ve kablosuz telefon şebekelerinde yabancı hakimiyeti oldukça arttı. Dünya genelinde yatırım yapacak yer arayan paranın bollaşması, Türkiye'nin istikrarlı olduğunu gösteren bir imge oluşturması yabancı yatırımları patlattı. Lisans tezini doğrudan yabancı yatırım ve çok uluslu şirketler üzerine yaptığımdan Türkiye'nin çok daha fazla yabancı sermaye çekebileceğini biliyorum. Ama henüz yeni başladığımızdan, düzenleme kozlarını kullanmayı bilmeyişimizden yabancı sermaye satın almalarla geliyor, sıfırdan yeni yatırım oranı oldukça az. Bunu asla küçümsemiyorum, zira yabancı bir şeyi satın alırken yerli sahibine para ödüyor. İşte kritik nokta bu, bankalarımız, perakende zincirlerimiz yerli holdingler tarafında

Hala Kayıt Yaptıramayan Turkcell Kullanıcılarına Son Çözüm Önerisi: IMEI'nizi Diğer Operatörlerden Kaydettirin

Kayıt dışı telefonlara merkezi bir noktadan mesaj gönderilmesi, böylece herkes için sürecin standartlaşması planlanıyordu. Ama yine ihale sorunları yaşandı, bürokrasi, yasal boşluklar, itiraz, iptal derken 13 Aralık'ın erteleneceğini sandık, ama erteleme olmadı. Pazarda hakim konumda olan, 20 küsür milyon aboneli Turkcell kullanıcılar açısından garantili bir yöntem seçmeye çalıştı ve kayıt dışı her telefonu kaydedeceğini, kayıt istenmiyorsa sadece "Hayır" yazan mesaj atılması gerektiğini duyurdu. Ama sadece "Hayır" demek ile hangi IMEI numarasına hayır dediğimiz belli olmuyordu ki. Pek çok kişiye, eskiden de kullandığı telefonlar dahil pekçok IMEI numarası geldi, üç gün önce dediğim gibi bunlardan sadece biri sisteme kayıt ediliyordu. Ayrıca özellikle bir telefonu, IMEI'sini vererek kaydettirme seçeneği sadece abone merkezlerinde yapılabiliyor. Burada bir iyileştirme yapılacağı bana söylendi, öte yandan ikinci kez mesaj gönderileceği açıklaması medyada yer a

Yahoo! Etiketlendirme Sitelerinden Del.icio.us'ı da Bünyesine Kattı

Yahoo! bazıları tarafından Web 2.0 uygulamaları olarak algılanan topluluk siteleri ve hizmetlerine ilgisini koruyor, fotoğraf paylaşma amaçlı Flickr'dan sonra, yine etiketlendirme odaklı del.icio.us 'ı da bünyesine kattı . İnsanların çeşitli şeyleri etiketlendirmesi, ardından bir başkasının aynı etiketle arama yaparak daha önce bu kelimeye eşlenen şeyleri bulması, düzenlemesi, hatta ortak etiketler kullandığı insanlarla ilişki kurması üzerine işleyen son derece popüler sitelerden olan del.icio.us çok basit şekilde bookmark, yani sık kullanılan web adreslerini saklamak üzerine bir site. İnsanlar sitelere bir açıklama ekleyerek kendi sık kullanılanlar listelerini başkalarıyla paylaşıyorlar. Flickr, Yahoo360 ve Del.icio.us ile Yahoo!'nun yeni açılımlar da bulunması kolaylaşacak. Tabii bu bir başka yaratıcı ve minik firmanın daha yutulması olarak da yorumlanabilir ama rekabet bu alanda da büyük oyuncuları çekti ve çekiyor.

Bir Cep Telefonu ve Hata Birkaç IMEI Kayıt İstemi Gelse de Sadece Biri Geçerli: Tek Çözüm Tümüne Hayır Demek, Abone Merkezine Gitmek

Kayıt dışı cep telefonları ile ilgili bilgilendirme pek çok kanaldan kullanıcılara ulaşmaya başladı. Medyanın yayınları yanında operatörlerin web sitelerinden de pek çok soruya yanıt bulunabiliyor . Fakat farklı yayınları takip edip web sitelerine bakmama rağmen önemli bir konunun atlandığını düşündüğümden buradan aktarmayı uygun gördüm. Operatörler, size sadece şu anda kullandığınız telefonu değil daha önce kullandıklarınızı da kayıt altına almayı öneriyor. Aslında işlemeyecek bir durum için tamamen gereksiz ve hatalı bir öneri. Zira bir telefona birden çok IMEI numarasını kaydetme amaçlı kısa mesaj gelse bile, az önce doğrulattığım bilgiye göre sadece biri kayıt altına alınabiliyor. Örneğin Turkcell'de, daha önce kullandığınız eski telefonlarınız, ya da pilinizin bitmesi gibi nedenlerle kullandığınız eşinizin dostunuzun telefonlarının IMEI'leri kısa mesajla tek bir telefona geldi. Bu telefondan ve Turkcell hattından sadece bir IMEI kayıt ettirebiliyorsunuz ve bunun hangisi ol

Kendini Güncelleyen Hatta Messenger Programlarda Sizle Konuşan Solucanlar

Geride bıraktığımız günlere baktığımızda 2005'in çok yaygın ve geniş çaplı etkisi olan virüslere teslim olmadığını söylemek mümkün. Fakat yine de Sober solucanı azımsanmayacak bilgisayara bulaştı. Solucanların gittikçe daha tehlikeli hal alması, daha önce belirlenmiş bir anda belli bir İnternet adresinden kendilerini güncelleyen yama indirerek bulaştıkları bilgisayarları yeni amaçlarla kullabileceğini " Yeni Sobig İnternet'i mi Tehdit Ediyor? " adlı dosya konusunda detaylı olarak örneklendirmiştim.Sober'in de 5 Ocak 2006'da, bulaştığı bilgisayarlardan belli adreslere yönelmesi bekleniyor. Henüz süre uzun ve bu zaman zarfında büyük olasılıkla hangi adreslere yöneleceği öğrenilip bu adresler etkisiz hale getirilecek, ama yine de gerek kurumların gerek bireysel kullanıcıların önlem alması gerekiyor. Hele Sober yüklü e-postaların toplam trafik içinde azımsanmayacak paya ulaştığı düşünülürse uzmanlar yeni bir salgından çekiniyorlar . Öte yandan ICQ ve AOL, MSN, Yah

Kablo İnternet Artık En Ucuz Geniş Bant Erişim Seçeneği, Hem de Kotasız

Bir tarafa fazla teşvik verirken diğer tarafı zarara sokan, bazen bilerek bazılarını daha avantajlı konuma getiren bir ülke ve ekonomide yaşadığımız için ADSL'nin geniş bant İnternet erişimi için tek alternatif haline dönüşmesine karşı da zamanında bir şey yapılmadı. Halbuki uzun mesafelere de aynı kalitede hizmet götürebilen, telefon hatlarına bağlı kalmayan, aynı kablodan hem TV hem de sayısal veri iletimi sağlayan kablo altyapısı üzerinden yapılabilecekler bugün yapılanlardan kat kat fazla. Bu hizmetlerden biri olan Kablo İnternet başlangıçta çektiği ilgiyi bir türlü gerekli düzenlemeler yapılamadığından elinde tutamamaya başlamıştı. Nitekim sonunda beklenen oldu, kablo hizmetlerinin yönetimini alan Türksat'ın açıklamasıyla erişim ücretleri düştü. Böylece 128 Kbps sürekli İnternet erişimi aylık 20 YTL'ye alınabilecek. Eğer Türkiye'de İnternet'i yayma isteği ve hedefi gerçekse, söylenenler dürüstçe ve iyi niyetle söyleniyorsa, yapılması gereken daha hızlı İnterne

Kayıt Dışı Telefonları Kaydettirme Karmaşaları: Belki de Süre Uzatılır, Ama Yedek Telefonları Unutmayın

Kayıt dışı cep telefonlarına bir kerelik verilen şans ile, 5 YTL'lik meblağ karşılığı bu telefonları kullanmaya devam etmek 13 Aralık'tan sonra da mümkün olacak, kaydı yapılmayan telefonlar ise bu tarihten sonra kullanılamayacak. Süreç kötü gidiyor olarak nitelendirilemeyecek olsa da bazı eksiklikler kullanıcıları rahatsız ediyor ve şüphede bırakıyor. Gözlemlerim ve bana iletilenler farklı operatörlerin farklı uygulamalarının da şaşırtıcı olabildiğini gösteriyor. Örneğin "kaydet" şeklinde olumlu mesaj yollayan kullanıcılar işlemlerini onaylayan bir mesaj alamadıklarından şikayetçi. Konu hakkında eksik bilgisi olanlar, her operatörün sim kartını aynı telefona taktıklarında yeniden kayıt işlemi yapılması gerektiğini bile sanabiliyorlar. Bunun bir nedeni de kaydetme işleminin saniyeler içinde gerçekleşmemesi, veritabanında telefonun hala kayıt dışı görünmesi. Hele "48 saat içinde hayır denmezse kaydedilecek" mesajı alan telefonlar bu süre içinde başka sim kartl

"Dünyanın En Yüksek Gökdeleni Depremleri Tetikliyor" İddiası

Dünyanın en yüksek binası olan 508 m.lik Tayvan'daki Taipei 101 binasının 700 bin tonluk ağırlığı nedeniyle bölgedeki sismik aktiviteyi tetiklediği iddiası Tayvanlı yerbilimci Lin Cheng-horng tarafından ortaya atıldı . İnşaat başladıktan sonra 2 ila 2,5 arasında şiddetteki sarsıntılarının sayısının hızla arttığını, hatta binanın tam altından merkezlenen 3,2 ve 3,8'lik iki deprem olduğuna dikkat çeken bilim adamı binanın ağırlığının fay hatları üzerindeki stresi dar bir bölgede fazlasıyla arttırdığı görüşünde . Her ne kadar bu gelişmenin bir tesadüf mü yoksa gökdelenin olumsuz etkisi mi olduğunu kanıtlamak oldukça zor olsa da Japonya'da yapılması planlanan 1000 m.lik bir başka gökdelen de bu nedenle sorgulanmaya başlandı bile. Daha önce de insan yapılarının depreme yol açtığı, Koyna Barajı depremi, vb. olaylar hatırlanırsa bu tez en azından şimdilik "acaba" dedirtiyor. "Depremde bu gökdelenler yıkılır mı" korkusundan ziyade g"ökdelen depreme neden ol