Kayıtlar

Temmuz, 2005 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

100 Dolara Bilgisayar Gerçekleşme Yolunda, Türkiye İse İlgisiz

Yaklaşık 16-17 günlük bir tatil arası vereceğim, site Ağustos ayında hızlı güncellemelerle dönecek. Aslında önceki yıllarda bu yaz aralarını daha rahat verebiliyordum ama bu sene bilişim sektörü alışık olmadığımız bir dönem yaşıyor. Ülke çapında politik ve ekonomik önemi olan gelişmeler, özellikle Türk Telekom özelleştirmesi gündemde önemli yer tutuyor. Buna ek olarak, bilgi toplumu olmak istiyorsa artık elini çabuk tutması gereken ülkemizde, Bilgisayarlı Eğitime Destek adlı bir kampanya ile okullara bilgisayar sağlanması hedefleniyor. Daha önce bu projenin e-Türkiye değil e-devlet projesi olduğunu ve bazı eksikliklerini dile getirmiştim . Geçen Cumartesi, 9 Temmuz tarihli Cumhuriyet Bilim Teknik ekinde, Tanıl Türkoğlu imzalı önemli bir yazı yeraldı. Yine bu sayfalardan aktardığım 100 dolara düzüstü bilgisayar projesinin hayata geçtiğini detaylı olarak aktaran makale, bazılarımızın kafasında olan soruyu da soruyordu: "Türkiye projeye neden ilgisiz?" En az bir milyon adetlik

ABD Dışındakiler Durumu Değiştirmek İstiyor: İnternet'in Yönetiminde Birleşmiş Milletler Söz Sahibi Olacak mı?

İnternet adreslerinin yönetimiyle ilgili tartışmalar uluslararası siyaset arenasında yerini sağlamlaştırıyor. ABD'nin üst seviye adreslerin geçerliliğini belirleyen sistemleri kontrol etmesi ve yönetmesi, ICANN'ın alan adları üzerindeki yönetimi pek çok ülkeyi memnun etmiyor. İnternet'in geleceği ve ilk aşamada alan adları yönetiminin Birleşmiş Milletler çatısı altında olması gerektiği pek çok ülke tarafından dile getirildi . BM'ye bir alternatif de, yine BM'nin bir alt ajansı olan Uluslararası Telekomünikasyon Birliği . Fakat ABD, İnternet'in artık ticari ve günlük hayatın çok büyük bir parçası olduğunu, kesintisiz ve yerinde hizmet vermesinin kritik olması nedeniyle bazı alanlarda sahip oldukları kontrolü bırakmayacağını belirtiyor . Bu durumda da, Çin, Brezilya gibi ülkelerden karşı hamle olarak önemli bir şantaj geliyor. Bu ülkelerdeki kullanıcıların, ki dünya İnternet nüfusu içindeki oranları hızla artıyor, ulaşacakları adreslerin kontrol ve yönlendirmesin

Kitapları Paylaşıp Yolculuklarını İnternet'ten İzlemek... Bilişim Politikası ve Uygulamalarını Paylaşamamak...

Dünya nüfusu artar, bazı kaynaklarımız azalırken paylaşmayı ve yardımlaşmayı çok daha verimli becermeliyiz. Aslında her konuda biraz düşünceli davranmak, başkaları ve sonrasında bizim için daha güzel bir ortam yaratacaktır. Bugün İnternet'te Bookcrossings.com 'u bulunca bu yüzden mutlu oldum. Türkiye'den de yaklaşık 700 üyesi olan site, çok basit bir çağrıda bulunuyor. Okuduğunuz kitapları etrafta bırakmak, unutmak ya da başkalarına vermek. Kitapları tesadüfen buldurtmayı ve elden ele geçirtmeyi amaçlayan bu site aslında paylaşımcılığın önemini vurguluyor. İnternet sitesi üzerinden bu işi yapmak ise, kitabınızı bulanlarla web üzerinden temasa geçmek, kitabınızın yolculuğunu uzaktan izlemek, ona eşlik etmek anlamına geliyor... Biz ise bilişim sektörümüzle ilgili haberlerde bir türlü paylaşımcı, eşitleyici ve "ilerlemeci" haberler veremiyoruz! Sürekli tekel, tekelin hak ihlalleri, yatırım yapılmayan telekomünikasyon sektörü ve de çok daha ucuz bilişim sistemleri kur

Telefonlarımız Daha Sistemli ve Düzenli Dinlenecek: Görev Telekomünikasyon Kurumu'nun

TCMB tatile girmeden önceki yoğun haftada maddeleri yakından takip etmeye çalıştım. Araya başka konular girdi ve geçen hafta yazmayı unuttuğum konuyu dün Serdar Güçlü dile getirince hatırladım. Malum, telefon dinleme konusu sürekli gündemde olan bir konudur, hatta bazen konu kimin kimi dinleyebileceğini aşarak, aynı kişiyi dinleyenlerin arasındaki kargaşayı merkez alır. Aslında ülkemizde telefon dinlemek, mevcut şartlar altında çok da kolaydır, örneğin bir gün konuşmakta olduğunuz hatta bir Türk Telekom görevlisi muhabbetinizi bölmek zorunda kalabilir . Yeni tasarıya göre, telefon dinleme işinin daha derli toplu olması hedefleniyor. Buna göre, telekom sektörünü, en azından Türk Telekom özelleştirildikten sonra, başarıyla düzenlemesini arzu ettiğimiz Telekomünikasyon Kurumu altında Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı kurulacak. MİT, Emniyet ve Jandarma temsilcilerinin bulunacağı bu merkezde telefon dinleme işlemi daha düzenli yapılacak. Fakat kimlerin ne haller altında dinlenebileceği

Bir İhalenin Kuralları Açık ve Belirgin ise Sonlandığında Sonlanmıştır... Telekom İhalesini Bulandırma Zamanı Geçti, Hukuki Süreç Önemli

Türk Telekom'un özelleştirilmesi ülke gündeminin en önemli maddelerinden biri. Özelleştirmenin ekonomik ve siyasi boyutu o kadar büyükki aylarca tartışılsa yeridir. Fakat Telekom özelleştirmesinin her gün bir şekilde haber olmasını sağlayan bu derin ve politik konular değil, aksine ihale süreci ve sonucu. Birgün altyapının devri, bir gün nakit mi peşin mi daha iyi sorusu derken sonunda Özelleştirme İdaresi Başkanı konuya açıklık getiriyor, ama haberler bir iki gün aradan sonra aynı sırayla tekrarlanıyor. İhalelere çıkılırken alınan/satılan mal tüm detayları ile bilinir, Telekom örneğinde altyapının 21 yıl sonra devredilip devredilmeyeceği, Telekom'a son anda ya da önceden verilmiş olan lisanslar, vs. Yine ihale öncesinde, fiyat ve ödeme metotları, tercihler açıkça bilinir. Telekom örneğinde katılımcıların nakit ya da peşin ödeme seçeneklerinin birbirine üstünlüğü olmadığını biliyor olmaları gibi. Sanırım herkesin kabul edeceği şudur ki, politik ve ekonomik boyutu bir yana, bu i

Cep Telefonunu Mükemmel Yönetmek İçin: Bilgisayar İle Cepteli Buluşturmak

Piyasada akıllı cep telefonlarından geçilmiyor. Kullanıcılar ise bu gelişmiş ceptelleri yeteri kadar verimli kullanamıyor. Birkaç ayrı dosya konusunda işletim sistemleri olan, akıllı ceptelleri daha iyi yönetmeyi öğreneceğiz. Bunun için ilk adım ise, cepteli bilgisayara kablolu ya da kablosuz bağlamak ve program yüklemek. Ceptel nasıl bağlanır, seçenekler nelerdir, nasıl program yüklenir »

Günceler (blog), Yazarlarını Rezil Edecek mi?

İnternet, bilgisayarlarla haşır neşir herkese kişisel siteler açarak sesini duyurma şansı sunmuş, web günceleri ise bu fırsatı web yayıncılığı konusunda bilgisi olmayanlara da, kolay yayınlanabilme özellikleri sayesinde vermişti. Araştırmalar, özellikle ABD ve diğer gelişmiş ülkelerde, İnternet kullanıcılarının dörtte birinin günceleri takip ettiğini, gençlerin neredeyse beşte birinin kendi alanlarında yazdıklarını ortaya koyuyor. Gençlerin çok ilgilendiği web güncelerinin çoğu, İnternet'te günlük tutmaktan ileriye gitmeyebiliyor. Kullanılan dil ve üslup, anlatılanların içeriği, duygular aslında bu sayfaları okuyacak olanlar pek düşünülmeden sayfaya yazılıyor. Bu da, özel hayatın uzantısı gibi kullanılan web güncelerinin profesyonel hayatla çakışması ve olumsuz sonuçlar doğurmasına neden oluyor. Hatta ileride, politikacıların gençken yazdıkları günce girdilerinin aleyhlerine kullanılabileceği tahmin ediliyor. Daha iyimser bakanlar ise, güncelerin bu kadar önemli olmadığını, sadece

Yahoo Mail'i Türkçe Kullanın...

Gerek Türk sitelerinin rekabeti, gerekse de dünya genelindeki rakibi Google'ın Türkiye bölümünün aktifliği Yahoo!'yu da Türkçe içerikle yayın yapmaya zorluyor. Şu anda, Alexa gibi kaynaklara göre en popüler Türkçe site Google.com.tr! Bu durumda Yahoo!'nun da yavaş yavaş tüm servislerini Türkçe vermesini bekliyorum. Nitekim, Yahoo! popüler hizmeti Yahoo! Mail'in arabirimini tamamen Türkçe olarak sunuyor. Önemli sayıda Türk kullanıcının Yahoo! hesabı olduğunu düşünürsek bu kullanıcılar için iyi bir haber. Bunun da ötesinde fikrim, olabildiğince fazla kişinin, eğer Yahoo! Mail kullanıyorsa bunu Türkçe olarak ayarlamaları. Böylece Türkçe içeriğe olan talep ortaya konmuş olacaktır. Türkçe hizmet verenlerin artması rekabeti arttıracak, rekabet kullanıcıya olumlu yansıyacaktır. Hem de Türkçe bilmenin bir değer olarak gösterilmesi ve Türkçe'nin gelir kazandırıcı özellik kazanması sağlanacaktır.Yahoo! Mail'i Türkçe'ye çevirmek için kısaca şu adımları izlemelisiniz: Ö

"1990'larda Telekom Özelleştirmesi" Gerçeği: 20 Milyar Dolara Satılsaymış Dış Borcun Üçte Birine Bile Yetmezdi

Biliyorum artık okurlar hangi kaynaklara inanacaklarını, hangilerini sürekli takip edeceklerini, hangi köşe yazarına güveneceklerini şaşırdılar. Aslında içinde bulunduğumuz hızla yarışılan, haber atlatılmaya çalışılan, ve haber kaynaklarının tarafsızlığının ve yetkinliğinin sorgulandığı dönemde, "haberlerim 100% doğru demek" de gittikçe zorlaşmaya başladı. Ben dahi bu hafta, yayınladığım bir haberde ciddi bir düzeltme yapmak zorunda kaldım. Ama tüm ülkeyi aldatan, hayal alemine sokan, gereksiz öfke oluşturan haberlere herkesin atlaması gerekiyor mu!Bugün ekonomi ve politika ile yakından ilgilenmeyen bir dişçi dostum da, "1990'larda Telekom özelleştirilseydi o gün 20 milyar dolar alacaktık, dış borcumuzu sıfırlayacaktık" dedi, tabii okuduğu ve hepimizin güvendiği mücadeleci, inatçı köşe yazarları bile böyle yazınca o da inanmıştı. Önce bu yaklaşımı bir sorgulayalım, en sonda da asıl ilgi çekecek olan gerçek rakamlarla doğru bilgiyi verelim. Tansu Çiller'in bi

Londra'da da Bağdat'ta da Bombalar Patlıyor: Duyarsızlaşıyor muyuz, Duyarsızlaştırılıyor muyuz

Londra'da sabahki patlamalar sonucu otuzdan fazla ölü, gündeme bomba gibi düştü. Telefonlarla haber iletildi, İnternet ve TV'den olay takip edildi. Tabii ki, patlamaların "yeni bir 11 Eylül mü" şeklinde algılanma ve merak edilme potansiyeli yüksekti. Yine de her gün Bağdat'taki patlamaların artık haber bültenlerine bile çıkmamasını düşününce... Bağdat patlamaları şeklinde bir Google News araması yaparsanız , 3 Temmuz'da 26, 27 Haziran'da 47, 26 Haziran'da 10'dan fazla insan öldüren ve arkası kesilmeyen patlama haberleriyle karşılaşacaksınız. Acaba duyarsızlaşıyor muyuz? Ölüm her yerde ve her insan için sınıflandırılamayacak bir dram, olay. Psikolojik olarak, insan sıklıkla tekrarlanan olaylardan öğrenir ve sonraki her benzer olaya tepkisi azabilir. Irak için de böyle bir yaklaşım açıklayıcı olabilir. Yine de yanıbaşımızda her hafta patlamalarda ölenleri artık sıradan karşılamak çok üzücü... Bu yeni dönemde, asimetrik tehdit/düşman kaynaklı bu tip o

iPod için Öldürülen Çocuk, Onun Ailesini Arayan Apple CEO'su, Gelir Dağılımı, Şirketlerin Toplumsal Sorumlulukları

ABD'de, Brookly'nde Christopher Rose adlı 15 yaşındaki çocuk hırsızlarla giriştiği mücadele sonucu öldürüldü . Cep telefonu ve ayakkabılar dışında, itiş kakış Christopher'ın iPod'u için yaşandı, iki bıçak darbesiyle çocuğu öldürenler de henüz çok genç... Olay sonrası, popüler iPod MP3 çalarları üreten Apple'ın tepe yöneticisi Steve Jobs, Christopher'ın babası Errol Rose'u arayarak taziyelerini ilettiği gibi, içten bir şekilde ailenin herhangi bir ihtiyaç için kendisini aramasını rica etmiş. Şirketlerin toplumsal sorumlulukları var, hele düzenlemenin minimum düzeyde olduğu rekabetçi serbest pazar ekonomisinde acımasız rekabet çevreye, insani değerlere uzun vadeli zararlar verirken bu sorumluluk daha da artıyor. Steve Jobs'un, milyonlarca adet sattığı ürününün tek bir kullanıcısıyla yakından ilgilenmesi, tam olarak toplumsal sorumluluk çatısı altına girmeyebilir, ama yine de, en azından "sorumluluk" göstergesi. Jobs'un bu telefon görüşmesi ve

Telekom'a CDMA-WLL Verildi, 3. Nesil Değil

Dün, "Telekom'a Gece Yarısı Hediyesi: 5-10 Milyar Dolarlık 3. Nesil Lisansı!" başlıklı günce girdisini yazdıktan bir süre sonra Telekomünikasyon Kurumu'ndan gelen açıklama olayların farklı boyutunu ortaya koydu. Maalesef medyamızda bazı gelişmeler kamuoyuna yansıtılmamaya başlandı, belki de gelişmeler karşısında toplumun geneli gibi bazı medya çalışanları da tepkisiz kalmaya başladı, belki de konuların önemi iyi tartılmıyor. Medyaya karşı genel güvensizlik anketlerde de karşımıza çıkan bir veri halini aldı. Bu genel kanı çerçevesine rağmen, ben son dakikada Telekom'a CDMA verilmesi haberinin nasıl atlanabileceği konusunda hala şüpheliydim. Fakat, Ankara'da gelişmeleri yakından takip eden ve güvenilir bulduğum Zülfikar Doğan gibi gazetecilerin de lisans verildiği şeklinde haberleri beni ikna etmiş oldu. Bu nedenle siz günce okurlarından özür diliyorum. Dün bahsettiğim düzenlemenin asıl amacı, Türk Telekom'a karasal hat çekmenin zor olduğu bazı bölgelere k

Ayın Kitabı, Şiiri ve Web Siteleri: Temmuz '05

İki ay üst üste Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarına dönüyoruz: Temmuz ayının kitabı İsa Öztürk'in " Harf Devrimi ve Sonuçları " adlı çalışması, şiiri Özdemir Asaf'dan " Hoyrat ", web siteleri ise Bilim Teknik ve epic.org . Ağustos ayında daha farklı seçimlerle karşınızda olmak üzere...

Telekom'a Gece Yarısı Hediyesi: 5-10 Milyar Dolarlık 3. Nesil Lisansı!

Türk Telekom ihalesinin son günü olan 1 Temmuz Cuma günü ve sonrası herkes ihale ve rakamlara odaklandı. Halbuki önceki gece, yoğun çalışmalar içinde olan ve hızla pek çok yasayı onaylayan TBMM, Türk Telekom'a çok önemli bir imtiyaz vermişti: CDMA ya da 3. Nesil (3G) lisansı! MHP Başkan Yardımcısı Oktay Vural'ın dışında pek kimsenin dile getirmediği bu çok önemli gelişme , Avrupa'nın büyük ekonomilerinde on milyarlarca dolar karşılığında ihalelerle opratörlere satılan bu hakkın, yeni ve özelleşen Türk Telekom'a bedelsiz verilmesi demek. İşte bu, tüm gelişmeleri arkada bırakacak öneme sahip olmasına rağmen arkaplana, belki de bilinçli olarak, atılan bir konu. GSM lisansı ihalesinden, Aria üzerinden yaklaşık 3 milyar dolar elde eden devlet ilerde 3. Nesil için bir ihale yapmayacak mı? Yapacaksa bu hakkı ücretsiz olarak niye artık kamunun da olmayan bir kuruluşa veriyor? Artık serbestleşmenin yaşanması gereken sektörde tekelin gücüne güç katılmış oluyor. Belki de Avrupa

2015 Medya Ütopyası ve Buluşların Gerilemesi...

Birkaç yıldır gelişmiş ülkelerde tartışılan weblog ya da blog olarak bilinen günlükler yeni yeni Türk medyasının ilgisini çekerken İnternet'in medyayı nasıl değiştireceği ise uzun süredir polemik konusudur. Kişisel yayıncılığın İnternet günceleri ile kolaylaşması ve başkalarının yazdıklarını okumak yönündeki talep blog talebini patlattı. İlerde ise arzın azalacağını düşünüyorum. Bu konuda oldukça popüler olan kısa bir ütopik öykü ise E.P.I.C 2014 ve E.P.I.C 2015 adıyla İnternet'in popüler bir videosu oldu. Google'ın pek çok alanda faaliyet göstermesi, Microsoft'un çabaları ve veritabanı teknolojisinin mükemmel kullanımıyla insan gibi öneriler yapan Amazon.com üzerine odaklanan öykü ilerde geleneksel medyanın sonunun geleceği üzerine kurulmuş. Videonun boyutu oldukça yüksek, İnternet'te senaryosunu çeşitli dillerde bulabilirsiniz. 2014 filmini izlemek ve daha kısa çeviriler için http://www.robinsloan.com/epic adresini, 2015'i de işin işine katan güncellenmiş fil

Türk Telekom'da Sonraki Adım: Sektörde Serbestleşme!

Türk Telekom'a biçilen değeri pek çok kişi yorumlayacaktır. %55'lik hisse için 6,55 milyar dolar asla yüksek bir miktar olamaz. Düşük de olmayan bu değer, aslında taksitle ödenince trajikomik bir gerçek ortaya çıkıyor. Telekom'u alan Oger Grubu, her sene Telekom'un karının bir bölümünü taksit olarak ödeyerek şirketi almış olacak. Zira Telekom'un 2004 karı bile ilk taksitin neredeyse iki katı! İhalenin iptali yönünde açılan davalar da bir yanda... Bu nedenle, burada, geçtiğimiz haftalarda olduğu gibi, bugünü değil yarını düşüneceğiz. Türk Telekom'un özelleştirilmesi şu anda devlet tekelinden özel tekele geçiş demek, zira 2004'te serbestleşen sektörde Türk Telekom'un hakim durumunu kötüye kullandığı, rakipsiz olduğu sabit hatlarda yeni rakiplerine yaşama şansı vermeyen düzenlemelere gidip bazı ücretleri arttırırken bazılarını düşürdüğünü biliyoruz. Çeşitli noktalarda onaylanmak, yürürlüğe girmek için pek çok düzenleme bekliyor. Bunlar, belki de Telekom'