Kayıtlar

Mayıs, 2006 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ekşi Sözlük Sansüründe Soru Zinciri; Kim Ne Bahane İle Engelletiyor? Tekel Kontrolünde İnternet'te Hala Sansür Oluyormuş

Mayıs başında bir arkadaşım sorunca Ekşi Sözlük'e Türk Telekom İnternet bağlantısı üzerinden ulaşılmadığını fark ettim. Önce geçici bir şey olsa gerek diye düşündüm, sonra da özellikle son 10 günde akademik kariyerimde önemli bir aşama ile uğraşırken unuttum. Bu sırada konu gittikçe daha çok İnternet kullanıcısının tepkisine neden oldu ve medyada yer buldu. Sonunda TT bunu "esrar" kelimesi ile ilgili kanun dışı içerik sonucu hukuki süreçte İstanbul 3. Sulh ceza mahkemesinin kararıyla yaptığını açıkladı. Tabii sadece kendi kullanıcılarının erişimini engelleyebilirken ve diğer servis sağlayıcılardan İnternet kullanıcıları siteye erişebilirken bu engellemenin bir tek TT tarafından yapılması da ne kadar etkili tartışılır. Zaten konu hakkında sorulması gereken sorulardan biri de bu. Topluluk sitelerinin dünyada ilk örneklerinden olan Ekşi Sözlük doğal olarak TT'yi eleştiren pek çok yorumun da yazıldığı bir siteydi. Bunu öne çıkaranlar TT'nin siteden öç aldığı iddiasınd

Niye Uygulamamız ve Neden Çabuk Olmamız Gerekiyor: Dünya'yı Kurtarmak İçin İşler Bir B Planımız Var

Doğaya verdiğimiz zarar artık etkilerini çok güçlü olarak göstermeye başladı. Deprem gibi değil, sel, fırtına, kasırga, kuraklık tipi doğal felaketler gittikçe daha büyük zararlar bırakıyor. Küresel ısınma, canlı türlerinin yok oluşu ve daha önce saydıklarıma belki de artık "doğal afet" demek mümkün değil, zira bunları biz tetikliyor, güçlendiriyoruz. Küresel ısınmanın gerçek olup olmadığı, ekonomik ve sosyal yaşantımızın doğaya zarar verip vermediği uzun süredir tartışılan konular, ama artık bizim yaşam tarzımız, üretim ve tüketim şeklimiz ile açık ve kanıtlanabilir bağlar kuruluyor. Lester R. Brown'un " Plan B 2.0: Rescuing a Planet Under Stress and a Civilization in Trouble " kitabında bu gerçekler kısaca anlatılıyor. Fosil yakıtları yakmaya, kullanılıp atılan ürünlere dayalı mevcut ekonomik düzenin sürdürülemez olduğu çok kısa sürede ve çarpıcı olarak anlaşılıyor. Plan B 2.0 kitabını bu nedenle herkese öneriyorum. İnternet'ten her bir bölümü gerek HTML,

İstanbul Tenis Turnuvası'na 500 Bin Dolara Sharapova Getirmek Türkiye Tanıtımı mı, Aynı Para Toplam Ödüle Eklenip Sınıf Atlanamaz mı

Önümüzdeki hafta yapılacak İstanbul WTA bayanlar tenis turnuvası Fransa Açık'tan hemen önce takvimde yer alıyor. Büyük turnuvaya son ana kadar maç yaparak gelmek isteyen oyuncular için turnuvamız bu yönden çekici olabilir. Tabii ülkemizde hak ettiği ilgiyi görmeyen tenise dikkat çekmek için organizatörler turnuvaya dünyaca ünlü oyuncular getirmeye çabalıyorlar. Henüz ikincisi yapılacak bir turnuva için bu gerçekten zorlu bir çaba, turnuvaya emeği geçen herkesi içten kutluyor, tebrik ediyorum. Turnuvada geçen yıl görev alan genç tanıdıklarım da var. Tenise gönül vermiş genç yaşlı herkes için bu turnuva gerçekten büyük bir kazanç. Öte yandan doğruluğu tartışılır da olsa, bu yıl İstanbul'a gelmesi için Rus tenisçi Maria Sharapova'ya 500 bin dolar ödeneceği haberi geldi, geçen yıl da Venus Williams'a ek bir ödeme yapılmıştı. Bu arada sakatlığı nedeniyle Rus tenisçi affını istedi. Açıkçası bu tip organizasyonlar konusunda bilgili değilim ama yine de yorum yapmadan duramayaca

Türk Telekom "TT'ye Mecbur Değilsin" Diyene Dava Açtı, Sonucu Belli Dava Serbestleşmeyi Daha Çok Kişiye Duyurur

2004 yılında telekomünikasyon sektörünü serbestleşti, rekabete açıldı. Türk Telekom'un tekel olduğu pek çok konuda yeni oyunculara hukuki olarak yer açıldı. Ama maalesef değişim çok ağır. 2005 ortasında bu konuya dikkat çekmek için tele.com.tr sitesi "Türk Telekom'a mecbur değiliz!" kampanyası düzenlemişti, ama kampanya genele yayılmamıştı. Fakat neredeyse bir yıl sonra, Türk Telekom tele.com.tr'ye dava açtı ve kampanyanın durdurulması ile maddi tazminat istedi . Eğer tele.com.tr olayı olduğu gibi aktardıysa, ki ben buna inanıyorum, çok ilginç bir dava olacak. Türk Telekom avukatlarının tezlerini neyin üstüne oturtacakları merak konusu, zira kampanya firmaya manevi bir zarar veriyor gibi görünmüyor, hele işe maddi ve hukuki açıdan bakarsak, Türk Telekom'un artık bazı hizmetleri verme konusunda tek alternatif olmadığı gün gibi ortadayken çıkan sonuç TT'nin beklentisinin aksine firmaya zarar da verebilir. Zira bu dava ile TT adeta "hayır, bana mecbursun

Yeni Word'de Günce (Blog) Yazmak Mümkün Olacak, Kodlama Merak Konusu

Metin yazmak için pek çok insanın sayısız saatler boyunca kullandığı Microsoft'un Word programı, bir sonraki versiyonu Word 2007'de web güncesi (blog) yazma ve siteye yükleme imkanı sunacak . Masaüstü uygulamalarının web uygulamalarına destek vermesi yavaşça tecrübe etmeye başladığımız bir süreç. Süreyle bu bir artı olmaktan ziyade gereklilik olacak. Şimdilik, alışık olunan ortamda yazmak ve yazım kontrolü yapabilmek dışında Word'de günce yazmanın fazla bir artısı olacak gibi gözükmüyor. Yine de ek özellikler ile çekici bir alternatif olabilir. Hem de ilk gözlemler oluşturduğu HTML kodlarının temiz olduğu yönünde. Şimdilik MSN hizmetleri Spaces, Sharepoint 2 ile Google'ın Blogger hizmetlerine bağlanıp mevcut hesaplardan günce yayınlanabiliyor. Bakalım son sürümde ne kadar başarılı bir alternatif olacak.

Nisan'da Enflasyon Suçunu Tekstilciye Kesen Parlak Zekalar: KDV İndirimi Halk Ucuz Tişört Alsın Diye mi Yapıldı Sektörü Rahatlatmak İçin mi?

Yoğun bir hafta geçirdiğimden ancak yazmaya fırsat buluyorum. Önceki çarşamba açıklanan Nisan ayı enflasyon oranlarının yüksek çıkması, alt kalemlere bakılıp hemen tekstil ve hazır giyimdeki zamlara bağlandı. Asıl önemli olan, hükümet ve TCMB'den gelen "Tekstilde yaptığımız KDV inriminin neden fiyatlara (ve böylece tüketiciye) yansımadığını inceleyeceğiz" açıklamaları idi. Bu açıklamaların yapılabilmesi, medyada bunun öne çıkarılması bile maalesef kolektif zekamızdan şüphe etmeye itecek kadar trajikomik! Uzunca süredir aşırı değerli TL nedeniyle ihracatta kar marjı kaybı yaşadıklarını belirten tekstilciler ve de bu durumu sıklıkla gündeme getiren haberleri hatırlıyoruz. Ardından sektör temsilcileri hükümetle, bizzat Başbakan ile görüşmeler yaptı ve sonunda bazı düzenlemeler yapıldı. Kaçıncı tercih olduğunu bilmiyoruz, belki de tercih bile edilmemişti ama "KDV indirimi" yapılan en önemli düzenleme idi. Peki KDV indirimi neden yapıldı? Çünkü pek çok firma artık ne

Çalıntı ve Kayıp Telefon Takibine Darbe, TK'nın Kayıt Altına Alma İşlemi İnandırıcılığını Yitirdi, Savcılıklar da Takibi Bırakıyor

Geçtiğimiz yıl kayıt dışı telefonların kaydedilmesi çok sıkıntılı bir süreç olmuştu. Her telefon için ödenen küçük meblağlardan Telekomünikasyon Kurumu (TK) ciddi bir gelir elde etmişti, bu fonun kullanılacağı yer de tartışılmıştı. Kayıt altına alma aşamasında, zaten kaçak telefon alanların suçlu olduğunu ama bazılarının kaçak konusunu bilmeden telefon aldığını düşünerek medya, bilişim medyası ve de benim gibi yayıncılar insanları motive etmek için "artık kaybolan, çalınan telefonlar bulunacak, kapkaç azalacak" diye yazmıştık. Hatta bu sonuncusu bizzat kurum, bürokratlar ve de siyasiler tarafından da öne çıkarılmıştı. Ama maalesef bu yönde bir gelişme olmadı. Tanıdığım bir gazetecinin telefonu çalındı, uzun bir aradan sonra telefon bulundu, telefonla ona haber verildi. Ama şikayette bulunmak istediğini söyleyince "bunu yapmaması" şeklinde öğüt verildi, hatta telefonuna daha geç kavuşacağı uyarısı yapıldı. Benzer olayın başkalarının da başından geçtiğini biliyoruz. S

Hz. Muhammed Karikatürlerinden Sonra Meryem Ana'lı South Park, İzleyiciye Önem Vermeyen Türk Kanalları, CNBC-e

Çizgi dizi South Park tartışmalara neden olan bir yapım. Türkiye'de CNBC-e'nin yıllardır yayınladığı dizi dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük bir izleyici kitlesine sahip. Bağımsız politik söylemi ve eleştirel içeriğiyle bugüne kadar pek çok tartışmalı bölüm ülkemizde de yayınlandı. Son olarak dizinin 9. sezon bölümlerini veren CNBC-e , Meryem Ana heykeli ve mucizeler içeren son bölümü henüz yayınlamadı ve sanırım yayınlamayacak. Söz konusu bölümü İnternet'ten elde edip izledim ve daha önce gördüğümüz dinsel konuları tiye alan bölümlerden hafif olduğu rahatça söylenebilir diye düşünüyorum. Ama tabii bir Danimarka gazetesinde yayınlanan Hz. Muhammed karikatürleri ve büyüyen tartışmalardan sonra sanırım böyle bir ortama sürükleniyoruz. Hoşgörünün yerini sansürün aldığı, toleransın anlamını kaybettiği bir dünya ne kadar sağlıklı ilişkilere ev sahipliği yapacak göreceğiz. Karşıdakinin tanımaya çalışmak, saygı göstermek de bir o kadar önemli. Benim kafama takılan ise, kurums

Açıklara Basit Saldırılar İnternet Trafiğini Durma Noktasına Getirebilir

Cornell Üniversitesi öğretim görevlileri Emin Gün Sirer ve Venugopalan Ramasubramanian'ın İnternet güvenliğini ele alan çalışmaları, İnternet'in genel anlamda büyük açıkları olduğunu bir kez daha ortaya koydu. İnternet'te herhangi bir web adresine ulaşmak için, bu adresteki siteyi yayınlayan sunucu bilgisayarın nerede olduğunu İnternet'in adres defteri olarak tanımlayabileceğimiz belli sayıdaki DNS sunucusuna soruyoruz. İnternet'in hızla genişlemesi nedeniyle aslında son derece işlevsel olan sistem yaşlanmaya başladı. Eskiden herhangi bir adrese ulaşmak için birkaç "adres defteri"ne danışmak yeterli kalırken şimdi genellikle birkaç düzine sunucuya soru sormak gerekiyor. Bu sunucuların durumu da İnternet'in sağlığı için fazlasıyla önem kazanıyor. Yamaları yapılmamış, güvenlik açıkları bulunan sunucuların kötü amaçlarla ele geçirilmesi, böylece tüm trafiğin izlenmesi, yönlendirilmesi mümkün. Böylesi bir DNS yönetimi tehlikesine daha önce yine bu sayfal